-spoiler içeriyor-
Vaiz Tringham’ın, Tess’in babasına onların soylu bir aileden olduğunu söylemesiyle başlayan olaylar zinciri Tess’in ölümüyle son buluyor. Okuduğunuz her sayfada Tess’in trajedisine ortak oluyorsunuz. Viktorya Dönemindeki “saf kadın” anlayışına baş kaldırıyor Hardy. Ayrıca Tess’in tecavüze uğramasını, hamile kalmasını veya doğurmasını ne kadar net yazmasa da zaten okurken nelerin olacağını anlıyorsunuz. Toplumun kaderi kabullenişini, sınıf farkını, Viktorya Dönemi’nde kadının yerini düşündüğümüzde Hardy’nin muhteşem bir iş çıkardığını anlıyoruz. Hardy ise o dönemki toplum tarafından reddedilecek olan bu kadının yanında her zaman. Zaman zaman aşırı betimlemeler okuyucuyu sıksa da kesinlikle sabırla okunması gereken bir kitap.
-Spoiler içeriyor-
Sonunda bitirdim.Gerçekten okuduğuma sevindiğim bir seri oldu.Hiçbir beklentiyle başlamamıştım bu seriye sadece yıllardır gördüğüm ama bir türlü ne hakkında olduğuna bile bakmadığım bir seriydi benim için.Öncelikle Laini Taylor'ın hayal dünyası gerçekten inanılmazdı.Tüm o diş,diriltme,buhardanlık olayına bayıldım.Ama gelgelelim son kitaba.Kesinlikle aceleye getirilmiş bir sondu.Son 100-150 sayfayla birlikte hikâye ivme kaybetmesiyle çok farklı bir düzlüğe girdi.Seriyi ya 4 kitap olarak planlanmalıydı ya da bazı konulara-mesela Eliza karakteri-daha erken girilmeliydi.Karou ve Akiva'nın sürekli birleşip ayrılma olayını da artık bir yerden sonra sakız ettiğini düşünüyorum.Karakterleri birleştirmeden önce daha kaç kere ayrı düşürebilirsin ki?Bunun yerine romantizmin daha az ama öz olduğu sahneler yazılabilirdi.Bir diğer sorun da yazım diliydi.Çeviride de sıkıntılar vardı ama orijinalinde de zaten çok şiirsel,aşırı betimlemeli,edebi bir dil kullanılmış.Laini'nin anlatım dilini sevsem de akıcılığı bozan ve bir iki cümlede anlatabilecekken uzattıkça uzatan tavrı gerçekten okurken zorlanmama sebep oldu.Zaten kitabın bu kadar uzun olmasının nedenlerinden biri de budur büyük ihtimalle.Genel olarak beğendiğim,önerdiğim bir seri ama harcanan potansiyel de canımı sıkmıyor değil.Umarım ileride serinin evreniyle ilgili novella vb. bir şeyler yazar ve açığı kapatmaya çalışır.
Frida Kahlo/Aforizmalar |Spoiler Yoktur!|
.
Frida Kahlo, hepimizin bildiği, duyduğu, muhakkak kulak aşinalığı olduğumuz yazar, çizer güçlü bir kadın... Yinede hiçbir bilgisi olmayanlar için kitabın giriş kısmında Frida Kahlo'nun hayatına da yer verilmiş yani kitap yalnızca aforizmalardan oluşmuyor. Frida Kahlo'nun bölümlere ayrılmış olarak hayatı net bir şekilde sunuluyor.
.
Devamında
İLBER HOCADAN TAVSİYELER!
Herkese merhaba!
---Spoiler içermez.--- :)
Kitap ile ilgli inceleme videoma, aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. :)
youtube.com/watch?v=0NOgYx3...
Bu kitabı okurken sayfaları çevire çevire bir roman gibi okumanızı çok tavsiye etmem. Bir bilgisayar, tablet veya telefonla, yanınızda not defterinizle okumanızı öneririm. Çünkü her sayfa ayrı bilgi, ayrı mekan önerileri ve hayat tavsiyelerinden oluşuyor. Google haritalar üzerinden sıcağı sıcağına o yerleri sanal olarak gezmek kitabı daha lezzetli hale getiriyor. En azından benim deneyimim bu şekilde oldu.
Kitap soru cevap şeklinde ilerliyor. İlber Hoca'nın yaşadığı hayat tecrübelerini, bize aktarmasını içeriyor.
Katılmadığım yerler elbette oldu, hatta bazen çok akıcı olmayan sayfalarda okudum (benim ilgimi çekmediği için). Ancak keşke bu kitabı 16-17 yaşlarımda okusaydım, daha verimli olabilirdim diye düşünüyorum. Zararın neresinden dönülürse kardır. ;)
Kitabı neden sevdim?
Hayatına kültürel anlamda ya da sanatsal anlamda dokunuşlar yapmak isteyenlere, nereden başlayacağını bilmeyenlere en azından deneyimlenmiş yaşanmışlıklar ile yol göstermesi hoşuma gitti.
Unutamadığımız Kokulara...
Spoiler içeriyor olabilir emin olamadım
Kitabın ismini görünce çok derin bir aşk bekliyordum ama bu bir kadına değil kokulara olan bir aşktı. Sadece kokular değerliydi o kokuyu taşıyan beden değil. Sahip olmak istediği bir beden değil bedeni sarmalayan kokunun ona verdiği hazdı. Doğru muydu kokusunu almak için kullandığı bedeni bir kenara atmak? Hâlbuki bedene sahip olsa o koku sadece ona ait olacaktı. Şimdiki yaptığı ise sahip olduğu kokuya herkesin sahip olabilmesiydi.
Kitaba kötü asla diyemem ama sonu böyle olmamalıydı. Kokular hepimizi etkiler hatta bazen alır farklı farklı diyarlara götürür ama hiçbir zaman insanı kendine hâkim bırakamayacak kadar bir etki yaratmaz, yaratmamalı.
Spoiler içerir.
Bu basım gerçekten harika, kitabın Türkçe'ye çevrilme serüveninden tutun, tüm basımlarına Marx ve Engels'in kendi ekledikleri önsözlere kadar her türlü bilgi var. 95 adet not bulunması okumayı biraz yavaşlatıyor (bazı sayfa altlarında da ek notlar var Engels'in kendi notları) ama hem sizi Googleda arama yapmaktan kurtarıyor hem de
