Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
SPOILER IÇERMEKTEDIR!
Mavi Sürgün, Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın Halikarnas Balıkçısı rumuzu ile yazdığı kitaplarından biri ve sürgün yıllarını anlattığı bir anı kitabıdır. Kitabında ilk olarak, Osmanlı Devletinin işgal zamanlarında insanlarımızın kendi ülkesinde düştükleri acınası durumlar ve halkmızın bu durumlara karşı gösterdiği duygusal tepkiler
[SPOİLER] ️Birinci ve ikinci kitaptan spoiler içermektedir. Eğer her ikisini de okumadıysanız bu yorumu da okumayınız️
Öncelikle kitabı çok beğendiğimi söylemek isterim. Özellikle Ege karakterine aşık oldum ve yaşadıkları mesafe ilişkisi çok tatlı anlatılmıştı ama ilk kitapta İzmir’in ailesinin ölümü biraz şey gibi geldi sanki iki karakter
Dürüst olmak "Budala"lık mıdır?
"Dostoyevki, kendisinden bir şeyler öğrendiğim tek psikologdur." demişti Nietzsche. Kuşkusuz felsefede ve insan dünyasında yeni bir çağ açmış olan bu kişinin söylediklerinde bir gerçeklik barınıyordu. Dostoyevski'nin insanların ruh derinliklerine inmeyi bilmesinde, toplum yaşamında yaygın kötülüklere baş kaldırmayan, ama bunları da
DİKKAT! AZICIK SPOİLER İÇERMEKTEDİR.
Dostlar, öncelikle bahsetmekte fayda var ki, kitabın içeriğinden alıntılar paylaşacağım. Sanıyorum, okursanız "spoiler" denecek kadar aklınızda kalmaz ve okuma zevkinizi zedelemez.
Reşat Nuri Güntekin'in biçare Çalıkuşuyla kah gülüp kah hüsrana yelken açtığımız hikayesinde; bir ilkokul öğretmeninin çocukluktan başlayan hikayesini
"Şimdi burada dünyanın kaderine karar verilecek."
İlk okuduğum Stephen KING romanı... Oldukça uzun bir zaman diliminde bitirmiş olsam da heyecanla okuduğum bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Aslında böyle uzun kitaplar benim tarzım değil, zaten romanla da aram pek iyi değildir. Ancak siz de tarz değişikliği arıyorsanız ve fantastik bir heyecan istiyorsanız Stephen King'in oğlu Owen King'le
Peyami Safa’dan okuduğum ikinci kitap ve ikisinide çok sevdim. Peyami Safa’nın özelliklerinden midir nedir bilmiyorum ama ikiside mutlu sonla bitmiş. Pek severim mutlu sonları Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda 15 yaşındaki bir oğlan çocuğun hayatına şahit oluyoruz. Bu oğlan çocuğuna ait sadece bir annesi olduğunu ve 15 yaşında olduğunu biliyoruz. Ben tabiri caizse şöyle söylemek istiyorum; aslında bir Hiç o. Sadece çektiği acılara adım adım şahit oluyoruz. Ne kadar acı çekmişse damarlarımızda hissediyoruz. Hayatı arka planda ama acıları hat safhada ön plana çıkmış bir karakter. Yedi yaşından beri bacağında bir sorun vardır. Defalarca ameliyat olmuştur. Sürekli pansuman olmaktadır ama bu sefer doktorlar yüksek ihtimal bacağını keseceklerdir. Bacak acısı bir yana birde aşk acısı çekmektedir. Spoiler vermek istemem ama roman birazda açık bir sonla bitmiş. Yani bu küçük karakterin sevgilisine kavuşup kavuşmayacağı okura kalmış bir şey. Neyse ben daha konuşmayayım. Siz ne yapıp edip bu 112 sayfalık kitabı alıp okuyun. Peyami Safanın betimlemeleri Ahmet Hamdi Tanpınar kadar olmasada, çok güzeldir. Okuru baştan sonra kadar içine çeker ve hikaye bitene kadar bırakmaz.
