Spoiler olabilir emin değilim ^_^
Serinin her kitabında dedim ve yeniden diyorum. Bu daaa harika bir kitaptı. Harikaydı. Efsaneydi. Müthişti.
Ben bu seride ilk kitapta Ezra Mason'a aşık olduğum için serinin diğer iki kitabında karakterlerin değişeceğini bildiğim için sadece ilk kitabı severim diğer iki kitabı özümseyemem diye düşünmüştüm. (Huh ne cümleydi.)
Her neyse. İlk kitapta AIDAN'a çok sinir olmuştum. Ezra'ya başka serilerdeki karakterlere de olduğu gibi aşık olmuştum. Ve Kady Grant'i de çok sevdim. Kurgu çok güzel, karakterler çok güzel, kitabın tasarımı, kapağı her şeyi, her şeyi çok güzeldi.
İkinci kitapta ise dediğim gibi karakterler değiştiği için kitabı sevmeyeceğimi düşündüm. Ama Nik o kadar tatlıydı ki...
Ama Gemina beni daha da çok içine çekti. Kurgusu o kadar güzeldi ki. Böyle güzel demekle anlatamıyorum. Okursanız çok şey görürsünüz. Kurgu karakterlerle ilgili başta yaptığım ön yargı Nik'in çok tatlı, Hanna'nın hem zeki hem güçlü ve onun da tatlı, Ella'nın içinde bulunduğu diyaloglarda çok samimi, komik ve tabii ki onun da tatlı olmasıyla kırılınca olaylar daha da güzel gelmeye de başladı diyebilirim. Kitapta çoklu (paralel) evren teorisinin geçmesi de çok hoştu...
Daha ne kadar güzel olabilir derken serinin son kitabı Obsidio -yine söyleyeceğim ama- o kadar güzeldi ki. Diğer kitapları da ne kadar sevdiğimi belirttim ama bu kitap gerçekten çok heyecanlıydı. Diğer kitapta da ölmek için kurgulanmış karakterler vardı amaaaa bu kitaptaki gerçekleşen ölümler, yaralanmalar, ağlamalar, sevinmeler her şey ama her şey çok etkileyiciydi.
Ve etkileyici güzel bir sonla da bitti.
10/10
Okuyun, okutturun ^-^