172 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Dostoyevski Kronolojik Okuma 1. Kitap: İnsancıklar
Öncelikle okuduğum baskının çevirisi rezalet ötesiydi. Karbon kitaplar baskısından okudum ve yani gerçekten anlam hatalarını, kargaşalarını, imla hatalarını geçtim. Baskıda 5-6 kez kelimelerin yanlış yazımına bile denk geldim ve oldukça rahatsız ediciydi. İnceleme: Sonunda Dostoyevski ile tanıştım. İlk kitabına göre gerçekten de çok iyi
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 201962.8k okunma
352 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Bu okuduğum üçüncü Wulf Dorn kitabı ve gerçekten hiç beğenmedim. Başlarda konusu gerçekten ilgimi çekti ve merak ederek okumaya başladım. Zaten çoğu bölüm sonlarında bir sonraki bölümde ne olacak şimdi diye merak ettiğiniz için okuyorsunuz. Sırf bu merak beni kitaba çektiği için iki puan verdim. Onun dışında çok kötüydü…. Okuduğum ilk kitabı
Fobi
FobiWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20163,902 okunma
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Ne söylediğinizi, biraz da nasıl söylediğiniz belirler.
✏Martin Eden, Jack London'ın yarı otobiyografik başyapıtı. ✏Nasıl ki bitkiler yetiştikleri toprağın kimyasallarından beslenerek meydana geliyorsa yazılan bütün eserler de yaşanılan çağın izlerinin damıtılıp sayfalara aktarıldığı çıkarımlar yapabileceğimiz anlatılar bütünüdür. Ana karakterimiz Martin Eden olsada aslında denizcilik, altın
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392.9k okunma
624 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 days
10/10
Spoiler olabilir emin değilim ^_^ Serinin her kitabında dedim ve yeniden diyorum. Bu daaa harika bir kitaptı. Harikaydı. Efsaneydi. Müthişti. Ben bu seride ilk kitapta Ezra Mason'a aşık olduğum için serinin diğer iki kitabında karakterlerin değişeceğini bildiğim için sadece ilk kitabı severim diğer iki kitabı özümseyemem diye düşünmüştüm. (Huh ne cümleydi.) Her neyse. İlk kitapta AIDAN'a çok sinir olmuştum. Ezra'ya başka serilerdeki karakterlere de olduğu gibi aşık olmuştum. Ve Kady Grant'i de çok sevdim. Kurgu çok güzel, karakterler çok güzel, kitabın tasarımı, kapağı her şeyi, her şeyi çok güzeldi. İkinci kitapta ise dediğim gibi karakterler değiştiği için kitabı sevmeyeceğimi düşündüm. Ama Nik o kadar tatlıydı ki... Ama Gemina beni daha da çok içine çekti. Kurgusu o kadar güzeldi ki. Böyle güzel demekle anlatamıyorum. Okursanız çok şey görürsünüz. Kurgu karakterlerle ilgili başta yaptığım ön yargı Nik'in çok tatlı, Hanna'nın hem zeki hem güçlü ve onun da tatlı, Ella'nın içinde bulunduğu diyaloglarda çok samimi, komik ve tabii ki onun da tatlı olmasıyla kırılınca olaylar daha da güzel gelmeye de başladı diyebilirim. Kitapta çoklu (paralel) evren teorisinin geçmesi de çok hoştu... Daha ne kadar güzel olabilir derken serinin son kitabı Obsidio -yine söyleyeceğim ama- o kadar güzeldi ki. Diğer kitapları da ne kadar sevdiğimi belirttim ama bu kitap gerçekten çok heyecanlıydı. Diğer kitapta da ölmek için kurgulanmış karakterler vardı amaaaa bu kitaptaki gerçekleşen ölümler, yaralanmalar, ağlamalar, sevinmeler her şey ama her şey çok etkileyiciydi. Ve etkileyici güzel bir sonla da bitti. 10/10 Okuyun, okutturun ^-^
Obsidio
ObsidioAmie Kaufman · Pegasus Yayınevi · 2018831 okunma
266 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 23 days
Benim için önemli bir yer edinmiş olan(her ne kadar aralara başka olaylar girip okuma sürem uzasa da) bu kitap bence herkesin bir şans verip okuması gereken bir eser. Konu ve içeriğe girmeden önce dilinden biraz bahsedecek olursam sürükleyici bir dille yazılmıştı, ama özellikle bazı bilimsel ya da mesleki terimlerin kullanıldığı kısımlar
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202147 okunma
651 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Spoiler içerir. Murakami’nin (yıllar önce okuduğum şu an çok hatırlamadığım bir öykü kitabını saymazsam) ilk okuduğum kitabıydı. Beklentilerimi karşılamadı diyebilirim. Dili çok akıcı, merak uyandırıcı, zor bir okuma değildi. Keyifli miydi? Evet. Ama birilerine önerir miyim? O konuda çok emin değilim. Kitabın en önemli konusu kehanetin ensest ilişki içermesi rahatsız ediciydi ama bence asıl sorun iyi bir son içermemesi. 650 sayfalık bir kitap da olunca o kadar okuma emeğine bu kadar müphem bir son olmadı bence. Tamam postmodern bir metin olabilir çok şey açıklanmayabilir. Okurun tercihine bırakılabilir ama yazar açısından da bu durum biraz kolaya kaçmak gibi geliyor bana. Neden bazı karakterler durduk yere öldü mesela? Nakatanın başına çocukken tam olarak ne geldi? Oşima’nın cinsiyet meselesinin romana ne gibi artı veya eksisi var. Romanda bu şekilde kurguyu hiç etkilemeyen çok şey var. Feminist arkadaşların Oşima’ylamuhabbeti neyi kanıtladı? Oşima’nın abisinin de kısa bir an girip çıkması metine bir şey kattı mı?Neyse nihayetinde iyi bir kalem ama bu kitabı benimseyemedim. Bu kadar sevilen kitaplarından biri olması da ben mi anlayamıyorum acaba diye düşündürmüyor da değil.Biraz zaman geçtikten sonra ‘zemberekkuşu’nun güncesiyle tekrar deneyeceğim.
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209.9k okunma
Reklam
118 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.