Türk yazarlara aşina olmadığımı her yorumumda belirtiyorum. Pınar Kür'e ait okuduğum ilk roman da Sadık Bey oldu. Hem ödüllü, hem de pek çok kitapta katkısı bulunan bir yazar olduğu düşünülürse, beni son derece hayal kırıklığına uğrattı Sadık Bey. Yazarın anlatım içerisinde mütemadiyen kendini tekrara düşmesi, sanki acemi bir yazarın elinden çıkan bir ilk roman okuyormuşum izlenimi yarattı. Seçilen konunun (kişinin kendisi ile yüzleşmesi) zaten aman aman hiçbir yanı yok, herhalde milyonlarca roman var bu konu üzerine. Baba - kız ilişkisi bahsi geçiyor arka kapakta ama roman boyunca Sadık Bey'in üzerinde en az durduğu konu bu. Ne ana karakter oturmuş, ne diğer karakterler enine boyuna işlenmiş. Bir deliriş sürecini anlatıyor desek, onu da anlatamıyor ya, bitse bitse böyle biter diyerek sonunu daha ortasından tahmin ediveriyoruz zaten. Sizler ne düşünürsünüz bilemiyorum ama, benim yıldızım hiç tutmadı bu yazarla.