1008 syf.
·
Not rated
karamazov kardeşler’de dostoyevski’nin dehası şurada belirir: alyoşa ile ivan arasında diyalektik ilişki kurulur, bu diyalektiğin temelinde din vardır. sonra, alyoşa ile dimitri arasında diyalektik kurulur, bu diyalektiğin temelinde ise ahlâk yer alır. ivan ile dimitri arasında da diyalektik kurulur, bu diyalektiğin temelinde ise sefahat/entelektüellik kaygısı vardır. spoiler vermemek için bazı karakterleri es geçiyorum. tüm bu diyalektik ilişkilerin toplandığı kişi baba karamazov’dur. alyoşa ile ivan babadan kopabilmiştir. ama dimitri bu kopuşu gerçekleştirememiştir. ivan ile alyoşa’nın baba karamazov’la girdikleri ilişkide sürekli bir oluş söz konusudur, dolayısıyla babalarının bunlara zararı ya olmaz ya da geçici olur. ama dimitri babasına benzediği için onunla diyalektik bir ilişkiye giremez. bu ilişki diyalektik mahiyette olmadığı için oluş meydana gelmez, bayağı bir çatışma hâli söz konusu olur. bu çatışma da baba ile dimitri arasında daima yıkım getirir, zararı büyük ve kalıcı olur. dikkât edin, romanda alyoşa dönüşür, ivan dönüşür ama dimitri ile baba dönüşemez. alyoşa ile ivan’ın dönüşmelerinin sebebi, bunların babalarıyla da diyalektik ilişkiye girmeleriydi. ivan’ı alyoşa değil, babası dönüştürdü. aynısı alyoşa için de geçerli. dolayısıyla dimitri dönüşemedi, çünkü kardeşleriyle her ne kadar çelişmiş olsa da babasıyla çelişemedi. freud’un karamazov kardeşler’e bu kadar takıntılı olmasının nedeni de tam olarak bu. baba figürü, özellikle erkek çocuklar için son derece belirleyicidir, her çocuk babanın otoritesine karşı istemsizce mücadeleye girişir ve hayatını da bu mücadele belirler.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202134.8k okunma
223 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 days
Bey mi, Efendi mi?
Felatun Bey ile Rakım Efendi hakkında genel bir yanılgı vardır. Bu yanılgı kitabın Doğu-Batı çatışmasını ele aldığı hakkındadır. Oysaki kitapta bir Doğu-Batı çatışması değil doğru-yanlış Batılılaşma söz konusudur. Felatun'un Batı özentisi ve mirasyedi bir tip olmasının yanında Rakım nasıl ideal bir Osmanlı bireyi olunur onu anlatır bizlere. Doğru-yanlış Batılılaşma dedik ama Ahmet Midhat Efendi bu konuyu sadece kılık kıyafetle anlatmamıştır. Daha çok Berna Moran'ın dediği gibi ekonomi üzerinde de durmuştur. Okurken sürekli bir hesap kitap yapıldığını hepimiz fark etmişizdir. O yüzden Moran'a bu konuda fazlasıyla katılıyorum.(spoiler) Kitabın sonunda Felatun'un bir yığın borçla şehri terk etmesini, Rakım'ın ise tasarruflu harcamalarıyla varlığına varlık kattığını görüyoruz. Ahmet Midhat Efendi'nin bu konuda(ekonomi) halkı bilinçlendirmeye çalıştığı bariz bellidir. Kitabı okuduğumuzda bey mi, efendi mi olmak istediğimize biz karar verelim. Son olarak Midhat Efendi'nin akışı bozsa da, aralara girip okuyucuyla samimi bir ilişki kurması benim bir hayli hoşuma gitti.
Felatun Bey ile Rakım Efendi
Felatun Bey ile Rakım EfendiAhmet Mithat Efendi · Akçağ Yayınları · 201822.8k okunma
Reklam
256 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
George Orwel’in 1984’ünü okumama rağmen kendisinden nasıl oldu da haberim olmadı bilmiyorum. Belki de gözüme ilişti ama dikkatimi çekmedi. Kim bilir?. Belki de “George Orwel kitabını, Biz’den etkilenerek yazmış” dediklerini de okudum. Ancak 1984 beni o kadar da etkisinde bırakmadığı için es geçmiş de olabilirim. Belki de distopyalarla aram iyi
Biz
BizYevgeni İvanoviç Zamyatin · İthaki Yayınları · 20209.3k okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
Sevgi
'sevgi' konusu hep tartışılan, derin, anlaşılmaz ve kişiden kişiye değişiyor derim... Peki 'sevgi' tam olarak nedir/neydi? Kitap adında 'sevme' var yani 'sevmek eylemi' görüldüğü gibi; sevme, sevilme elbette 'sevgi' den geliyor. Yazarımız üç önemli unsur üzerinde duracaktır; sevme, sevilme, sevgi.. Peki 'sevgi' seven için mi geçerli yoksa sevilen
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202018.6k okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 9 days
17 Temmuz 1738 günü, bir balıkçı tezgahında, balık ayıklarken aniden sancısı tutan ve işinin arasında “bir avazda deriz ya”, işte öyle bir avazda doğum yapan, ardından da hiçbir şey olmamış gibi işine devam eden bir kadın tarafından dünya getirilir Jean Baptiste Grenouille. Sanki az evvel doğum yapan o değildir. Doğumu balık tezgahının altında
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201822k okunma
284 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
SPOİLER İÇEREBİLİR Mehmet Rauf'un Eylül kitabı, Türk edebiyatında psikolojik roman niteliği taşıyan ilk eser olarak adlandırılmaktadır. Romanda olaylar Suad-Süreyya-Necib üçgeninde gerçekleşmektedir. Ayrı olarak Hacer(İlişki kurulması , kafa barıştırılması zor bir kız), Fatin Bey, Behice Dadı karakterilerde vardır. Realizm ve Natüralizm akımlarından etkilenen Mehmet Rauf, bu etkileşimini romana oldukça iyi bir şekilde yansıtmıştır. Kitapta kuvvetli bir doğa ve çevre tasviri söz konusudur. Yazar, aynı zamanda Süreyya ile Necib arasında aydın kişilik karşılaştırması da yapılmıştır. Süreyya;balık tutmaktan, kayıkla gezmekten hoşlanırken Necib ise Batı asıllı yazarların bestelerini piyanoda çalmaktan hoşlanmaktadır. Kitap adını ise ''Eylül''ayının halk arasında hüzün ve yas ayı olarak nitelendirmesinden almaktadır. ''Eylül'' ayının gelmesiyle birlikte Necib ile Suad arasındaki aşk alevi yavaş yavaş sönmeye başlamıştır. Son olarak kitapta aşk-namus kavramlarının ilişkisini değerlendirmesi de kitap için farklı bir tellaki belirledi. Fazla detaya girmeden inceleme yapmaya çalıştım, okurseverlere iyi okumalar :)
Eylül
EylülMehmet Rauf · Karbon Kitaplar · 201639.8k okunma
Reklam
328 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 8 days
*Dikkat spoiler içerebilir* Adını pek çok kez duyduğumuz bir kitap olan Robinson Crusoe. Bugün bitirmiş bulunmaktayım. İngiliz Edebiyatı'na ait bir kitap. Başlarda çok yavaş ilerlediğini düşünsem de sonradan çok keyifli bir okuma sundu. Kitapta baş karakterimiz olan Robinson talihsiz bir adam mı, kader onu buralara neden sürüklüyor o bunları sorgularken siz de sorgulamadan edemiyorsunuz. Deniz üzerinde olmayı canı gönülden isteyen karakterimiz seyahat halindeki gemisinin batmasıyla anakaraya epey uzak bir adada yaşama tutunan Robinson bize ıssız bir adaya düşsen ne yapardın diye başlayan sorunun yirmi sekiz yıllık öyküsünü aktarıyor. Kitap özellikle son yarısına gelince hız kazanıyor ve ilk 70-80 sayfadan sonra okuyucuya neler olacak heyecanı veriyor. Bol bol betimlemelerin yer aldığı bir kitap. Ustaca yazıldığını söyleyebilirim. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar dilerim. Yazarın Doğu Eddebiyatı'nın güzel örneklerinden biri olan Hay Bin Yakzan'dan esinlenerek bu eseri ortaya çıkardığına dair fikirler de söz konusudur. Hay Bin Yakzan'ı bu eseri okuduktan hemen sonra okudum. Robinsonad özelliği açısından benzer özellik göstermelerinin yanı sıra hem Hay hem de Robinson adada Tanrı'ya yönelik felsefi düşüncelere ve sorgulamalara yöneliyor. Farkı ise Robinson adada bir gemi kazası sonucu mahsur kalıyor yani öncesinde bir aileye, din ve ahlak eğitimine sahip. Hay ise nasıl geldiğini bilmediğimiz bir şekilde adada bir anne ceylan tarafından büyütülüyor bu felsefi düşünceleri ve Özne'yi; gözlemleri ve Tanrı'nın ona verdiği akıl ve sezgi gücü ile keşfediyor.
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021.9k okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
(Spoliler İçerir)
Evet siz değerli 1000kitap üyelerine öncelikle söylemek istediğim soluksuz okunulacak bir kitap olduğudur. (SPOİLER İÇERİR) İlk sıradan başlayacak olursak kitap tamamen bir kurgudur lakin olayların kronolojik incelenmesi sonucu bazı rastlantılar ve gerçeklikler söz konusudur. Yazar bu olayları kitabın sonunda bir not ile açıklamıştır. Gerçek hayatta da Nietzsche ile ilişkisi olan lou salome'n bir tanı uzmanı olan Dr. Breuer'e gelerek Nietzsche'nin ümitsizliğe kapılıp intihar etme ihtimalinin olduğunu ve tedavi etmesini istemesiyle başlar kitap ardından Nietzsche ve Beuer'in birbiri ile sohbetler ederek birbirlerini tedavi etme süreçlerini kapsar. Beuer Nietzsche'yi tedavi etmek için tuzak kurarken kendini Nietzsche felsefesinin içinde bulur ve aslında Nietzsche'nin kaygılarının kendisininde gerçek kaygıları olduğu farkına varır. Nietzsche nasıl lou salome saplantısına düşmüş ise Beuer de Anna o. saplantısına düşmüştür. Felsefe ile ruhunun özgürlüklerine kavuşan Beuer Freud'un hipnoz tekniği ile çözüme kavuşur ve bu çözüm sayesinde Nietzsche'yide aynı saplantıdan kurtarır. Uzun lafın kısası ilk nefesinizi alıp kitaba başlayın, kitabın sonunda verdiğiniz nefesin o tek nefes olduğunun farkına varacaksınız. Herkese iyi okumalar dilerim.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352.5k okunma
344 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
AĞIR SPOİLER
Kum 🏜 🏜 Bütün dünyanın kumlar altında kaldığını, suyun çok ama çok değerli olduğunu düşünün. Bu öyle bir dünya ki suyu su kuyularından belirli bir miktarda almak zorundalar. Kum fırtınalarının yüzünden eski dünyaya ait her şey kumların altında kalmıştır. Bu eski dünyaya ait eşyaları çıkartma işi kum dalgıçlarına kalmıştır. Fakat bu çok zorlu bir iştir. Gidenlerin geri gelememe gibi bir durumu söz konusudur. 🏜 Kumlar altında kalan bir dünyada ailenin ne kadar önemli olduğunu anlatan bir kitap. Kitabın başlarında konu çok güzel ilerliyordu. Büyük bir merak ve hız ile okurken kitabın belirli bir yarısından sonra konu çok farklı bir yere gitti. 🏜 Aslında başında o beklenen olaylara doğru gidilseydi efsane bir kitap olacaktı benim için. Fakat olaylar bambaşka bir yere gitti ve beni sıkmaya başladı. 🏜 İlk kez kitabın başını sevip sonunu sevmediğim bir kitap oldu. 🏜 Bir yerden sonra kitap kendini tekrar etmeye başladı ve benim merakımı, tempomu düşürmeye başladı. Aslında en başında kumun altında geçen olaylar etrafında geçmiş olsaydı olay örgüsü gerçekten harika olacaktı. Ben bu beklenti ile okudum. Ama hayal kırıklığına uğradım. 🏜 Genel itibari ile güzel farklı bir konu. Sürükleyiciliği sadece başında. Sonrasında belirli bir tempo ve tekrardan ibaret. 🏜 Tekrar okur muyum işte orada kararsızım.
Kum
KumHugh Howey · İthaki Yayınları · 2020317 okunma
736 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
DECCALİN ADI
______ “Bir düş bir kutsal yazıdır; birçok kutsal yazı da düşlerden başka bir şey değildir.” (#91137421) ______ Muhteşem bir kitabı bitirdikten sonraki hazzı ve hüznü beraber yaşıyorum. Kitap, görünürde polisiye türünde ilerleyen ama içeriğinde sizlere Ortaçağ dünyasına dair oldukça zengin bilgiler sunan bir
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 201612.6k okunma
78 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.