spoilersız inceleme: I
içimde, ıssız bir bozkırın ortasında yapayalnız kalmışcasına bir his vardı Zweig'ın "Olağanüstü Bir Gece"sini okurken. ilk başta nerede olduğumu ve gerçek anlamda ne okuduğumu bilmiyordum. yarı akışkan bir tarzda ilerleyen bu kitabın sayfalarını çevirirken, ileride ne olup biteceği veya bahsedilen şu "olağanüstü gece"nin ne ve nasıl olduğu hakkında tek bir fikrim yoktu. sayfalar nihayetinde bittiğinde ve son cümleyi de okuduğumda ağır ağır nükseden bir aydınlanma yaşadım; kitabın ne olduğunu anladığım için değil, aslında neredeyse beni, bizleri anlattığı içindi bu.
Zweig'ın okuduğum diğer kitaplarından kısmen ayrışıyor lâkin derin karakter analizleri, okuyucuyu etkileme çabasının olmayışı, okunan sayfanın derhâl bitirilip diğer sayfaya geçme isteği (merak!) gibi durumlar elbette ki altın yaldızlı yerini koruyor.
yoğun bir sıvı gibi akıp giden ve bitirdikten sonra sizi derin düşüncelere daldıran bu esere bir şans tanıyın derim.