Daha önce filmini izleyip kitabını da muhakkak okumalıyım dediğim kitabı bitirdim ve geldim.
Büyük Hemşire, Mcmurphy, Şef gibi karakterlerinin oluşturduğu kitap bir devrim niteliğindeydi benim için.
Bir Hemşire olarak ve zamanında stajyer olarak çalıştığım psikiyatri servisinde o şizofren, obsesif kompülsif bozukluk, kişilik bozukluklarına bizzat şahit olup hastaları yanımıza çağırıp ilaçları ağzına bırakıp yuttuklarından emin olmak için ağızlarını açmasını istediğimiz ve koridorda amaçsız bir şekilde gezmelerinden tutun da gayet akıllıca konuşup bunların burada ne işi var dediğim bir yerdi ve büyük ve asla unutamayacağım deneyimler yaşamıştım.
Kitap bana direkt şu sözü hatırlattı. Hiçbir zaman gerçek hasta gelmez gerçek hastaların hasta ettikleri gelir.
İşte Mcmurphy karakteri de öyle bir karakterdi. Saldırgan ve insanlarla anlaşmakta zorlanan karakterimiz önce cezaevinden cezaevine sürüklenip oradada kavga ve dövüşe sebep olduktan sonra son olarak akıl hastanesinin yolunu tutuyor ve orada derin ve anlamlı gayet öğretici bir maceraya sürüklüyor yazar bizi.
İyi okumalar…