Seher Şahin

Acıyı hatırlatan elinde kalan ip midir, uçup giden balon mu?
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Geri dönmek istiyorum ama daha evvel orada bulunmuş muydum hiç, işte ondan emin değilim.
Bak, dinle beni. Aslında yeryüzündeki her şey konuşur. Ama yalnızca sevdikleriyle. Ya da onun dilinden anlayanlarla. Güneşi dilsiz mi sanıyorsun sen? Ağacı, kuşu, bulutu dilsiz mi sanıyorsun?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
dünyada çok önemli şeyler oldu hem ölmedim yüzükoyun hem alnımda yeryüzü ölürüm dediğim yerde ev yaptım
atlar yalnız kalmamak için bu kadar koşarlar diyen o at yalnızlık koşarken de yalnızdır diyen o at yalnızlar öperken de yalnız ben sana sımsıkı sarılırken de o at buramdaydı
Reklam
dünyada çok önemli şeyler oldu ama ben de sizin eve baktım bir tayın bir taya baktığı bir tayın bir tayı bıraktığı gibi dünyada çok önemli şeyler oldu
bir sabah içimi sana uzatıp bunu eski haline getirebilir misin demiştim
Bir gece başımızı alıp gitsek diyorum Bir deniz kenarı mı olur Bir dağ başı mı olur Kaçsak bu kalabalıktan Bir yer bulsak kendimize Düzenli yaşamalardan uzakta Bir yanımızda şehrin ışıkları Bir yanımızda kucak dolusu yıldızlar Orada hiç yemesek hiç uyumasak Hiç düşünmesek yarını Sonra unutsak sıkıntısını günlerin Gecelerin karanlığını Sonra bıraksak kendimizi sevgiye erdemliğe mutluluğa
Bu düzenli yaşamalar olmasa diyorum Bu sabah kahvaltıları demli çaylar Kızarmış ekmek dilimleri Sonra giyinmek bir şey umarak aynalardan Sonra düşmek yollara son otobüse yetişmek Sonra çalışmak akşama kadar Sigara dumanları beylik konuşmalar Dört yanın taştan heykellerle dolu Kime seslenirsen sağır Ne yana baksan beyaz duvar Sonra kulaklarında bir şehrin uğultusu Alabildiğine bir bezginlik yüreğinde Sonra o geçmek bilmeyen saatler Sonra akşam Sonra paydos Sonra yalnızlık Sonra keder
Katlan, yürek; ağır uykuna dal şimdiden. Yenilmiş, bitkin ruh! Koca serseri, sana Artık ne uğraşıdan tat var, ne sevgiden;
Reklam
Eski, uzun pişmanlığı boğabilsek bir, Ki yaşar döne kıvrıla, Böcek ölüyle, tırtıl meşeyle beslenir, O da bizim canımızla. Aman vermez pişmanlığı boğabilsek bir
Bihter hep, yanlış toprağa düşmüş, kendi ikliminden uzakta yeşermiş yabani bir bitki gibi hissetti kendini. Anlaşılmamak üzere yaratıldığından şüphelendiği zamanlar oldu.
Sayfa 249Kitabı okudu
Sizi anlamıyorlarsa “deli” oluverirsiniz gözlerinde hemen. Çünkü “deli” olmak, aslında, kimseye benzememek demektir.
Sayfa 249Kitabı okudu
İşte, ömrünüz boyunca hep dayandığınızı saldığınız demir parmaklıkların aslında hiç var olmadığını keşfetmek, o zamana kadarki tüm inancınızın sarsıldığı andır. Biri, üzerinde durduğunuz zemini ayaklarınızın altından çekip almış gibidir. Bir anda zeminsiz bulursunuz kendinizi. Afallarsınız. Belki bir an kabul etmek istemezsiniz. Ama sonra o boşluktan, kendi zemininizi inşa edersiniz. Yeniden, ama dipdiri doğarsınız.
Sayfa 248Kitabı okudu
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.