Jane Austen bir romantik ya da bir kadın hakları savunucusu değildi. Onu edebiyat tarihine sokan zehirli dili, hiciv yeteneği, gözlem gücü ve özenli kurgusuydu. Hayranları arasında veliaht prens de vardı. Bir gün prensin kütüphanecisi, bu taşralı kadına nasıl roman yazması gerektiği konusunda akıl fikir verdi. Jane onu kibarca dinledikten sonra evine gidip "Çeşitli Çevrelerden Gelen İmalar Üzerine Bir Roman Planı" adlı bir hiciv yazarak kendisine verilen öğütlerle dalga geçti. Uysal bir kadın ama başına buyruk bir yazardı. Hiçbir zaman fazla para kazanamadı. 11 kere TV ve sinemaya uyarlanan, Türkçeye iki kere çevrilen en popüler romanı "Gurur ve Önyargı" için sadece 110 sterlin almıştı.