İnsanın dış dünyayı ölçmede kullandığı standart her zaman kendi egosudur; insan dünyayı kendisiyle sürekli karşılaştırmalar yaparak öğrenir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Kentlerdeki sosyal hizmetler bir başka tezat sunuyor. Ortadoğu'da bunlar geleneksel olarak vakıf kurumunca sağlanıyordu. Nefes kesici teknolojik atılımlar karşısında, bu kurum hizmetleri günün koşullarına uygun tutacak bir araç olarak yetersiz kaldı. Batı Avrupa'da standart bir yerel yönetim aracı olan belediye kurumunun, kentlerin hızla değişen ihtiyaçlarına daha uygun olduğu görüldü.
Sayfa 29Kitabı okudu
Belli standart kalıplara oturtulmuş güzellik algısı uğruna kendini yitirmek...
Dudakları daha dolgun olsaydı, burnu daha ince ve biraz kalkık, saçları en az üç kat daha gür olsaydı, gözünün altındaki torbalar ve morluklar olmasaydı, kafatası yuvarlak olsaydı... İşte o zaman kendisi olabilirdi. Hayatı boyunca hiçbir zaman sadece suratını yıkayıp sokağa çıkmamıştı. Asla o kadar özgür olmamıştı.
Sayfa 29Kitabı okuyor
Bizdeki Eğitim Sistemi
İnsanın biricikliği kendine has özellikleri kavrama ve anlama seviyesi kişisel maharetleri hesaba katılmaz Her bir insan bir fabrika ürünü gibi belirli şekle getirilir. O zaman bir çok insanın doğuştan gelen özellikleri fiziki zihni ve manevi hususiyetleri göz ardı edilir
Herkesin diplomasında kurum ismi ve kendi ismi yazar O öğrencinin kişiliği kabiliyetleri ve ahlakı üzerine bir ibare bulunmaz. Standart bir ürün gibi piyasaya sunulmuştur.
Nietzche'den şunu öğrendim: Eğer ahlak konusunda bir şeyler, hatta sadece yararlı ya da pragmatik olabilecek bir şeyler öğrenmek istiyorsak, öncelikle ahlak kavramını tamamen reddetmeliyiz. "Ahlak, insan türünün bir yanılsamasıdır: Ahlak, bizi ahlakı reddetmek zorunda bırakmaktadır" (Gİ, 400). Ahlak, biyolojik açıdan da şüpheli bir
Sayfa 183 - 184 - PdfKitabı okudu
Tanrılara kurban sunma uygulaması bütün çok tanrılı dinlerin standart uygulamalarından.
Sayfa 200 - Mitoloji tarihi yayınlarıKitabı okudu
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder.
_Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
