"Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum..."
{Anthony Burgess}
OTOMATİK PORTAKAL; Şiddete meyilli 4 arkadaş grubundan oluşan, "Alex ve saz arkadaşları" :) olarak adlandırabileceğimiz dört karakteri konu alan bir hikayedir. Alex’e, Dim, Georgie ve Pete eşlik etmektedir. Konu, ana karakter ve aynı zamanda çetenin de lideri olan 15 yaşındaki Alex'in ağzından anlatılmaktadır. Çetemiz, aklınıza gelebilecek her türlü şiddet içeren eylemlerde bulunurken, Alex, toplum ve aile yapısına da sert eleştiriler yapmaktadır. Çetenin içindeki görüş ayrılıklarından ve ihanetinden sonra hapishaneye düşer. Devlet, Alex'i topluma tekrar kazandıracağına inandığı bir yöntemle bir tür çeşit deney yaparak kendince adaleti sağlamaya çalışırken, ana karakterimiz, devletin bu etik dışı sistemine de çok sert göndermeler yapmaktadır. Sonuç olarak hikayemizde, her ne kadar rahatsız edecek derecede argo kelimeler kullanılsa da kendisini sonuna kadar merak ettiren, ve aynı zamanda ünlü yönetmen Stanley Kubrick tarafından 1971’de filme çekilen Otomatik Portakal tüm zamanların en sarsıcı romanlarından birisidir. Ölmeden önce okunacak romanların arasına gireceğini düşündüğüm bu aykırı romanı herkese tavsiye ederim.