Yalanla, iftirayla şehit edilen Abdülkerim Kırca
Binbaşıydı... Daha önce yıllarca güneydoğuda cephelerde mücadele verdi. Binbaşı Cem Ersever'in öldürülmesinin ardından JİTEM'in Diyarbakır Bölge Komutanı olarak görev yapmıştı. Sıra başka bir şehre gelmişti. Antalya'da görevlendirdiler. Tarihlerden 10 Nisan 1998'di. Bir istihbarat geldi, Toros dağlarına PKK'lıların
Sayfa 171Kitabı okudu
Yorumsuz...
Aşağılık kompleksi: En büyük düşmanımız işte budur. Hemen bir gazete haberinden örnek verelim: “Onlar geleceğin Einstein, Beethoven, Shakespeareler’i… Üç yaşında okumayı öğreniyor, dört işlemi zihinden yapıyor, doğadaki sesleri notaya çevirebiliyor. Onlar Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye hazırlanıyor.” (Star gazetesi, 1 Ocak 2011) Habere göre Türkiye’nin geleceğinde Einsteinlar, Bethovenlar, Shakespeareler olacakmış. Sayılan isimlerin Türkçe telaffuzları bile verilmemiş. Yazıda kendi büyük film, müzik ve edebiyat adamlarımızın esamesi bile okunmuyor. Geleceğin İbn Sinâlar’ı, Dede Efendiler’i, Cemil Meriçler’i demiyoruz. Başkalarının isimlerini ideal olarak belleyen bir ülkenin hiç kendi isimleri ortaya çıkabilir mi?
Sayfa 76 - 3. Baskı, Ocak 2022
Reklam
Hemen bir gazete haberinden örnek verelim: "Onlar gelece­ ğin Einstein, Beethoven, Shakespeare'leri... 3 yaşında okuma öğ­ reniyor, 4 işlemi zihinden yapıyor, doğadaki sesleri notaya çevirebiliyor. Onlar Türkiye'nin geleceğini inşa etmeye hazırlanıyor:' ( Star Gazetesi, 1 Ocak 2011) Habere göre Türkiye'nin geleceğinde Einsteinlar, Bethovenlar ve Shakespeareler olacakmış. Sayılan isimlerin Türkçe telaffuzları bile verilmemiş. Yazıda kendi büyük bilim, müzik ve edebiyat adamlarımızın esamesi bile okunmuyor. Geleceğin İbn Sinaları, Dede Efendileri, Cemil Meriçleri demiyoruz. Başkalarının isimlerini ideal olarak belleyen bir ülkenin hiç kendi isimleri ortaya çıkabilir mi?
Sayfa 71
...Tayyip’in hukuk dışı icraatlarına artık yandaşlar bile isyan ediyordu. AKP’nin sesi gazetesi olarak tanımlanan Star yazarı Hidayet Şefkatli Tuksal, Tayyip’i köşesinden ağır şe­kilde eleştiriyor; “Başbakan ’ın her yaptığını alkışlamak, apaçık yanlış­lara dahi destek olmak, yalakalıktır” diyordu.
Örneğin, genelde Batı yanlısı Lübnan gazetesi Daily Star editörlerinin şunları yazması kimin umurunda: Gazze’de yaklaşık bir buçuk milyon insan, teknolojik açıdan dünyanın en ileri, fakat ahlaki olarak en geri askeri aygıtlarından birinin canice muamelesine maruz kalıyor. Genellikle Filistinlilerin Arap dünyasındaki durumları, Yahudilerin II. Dünya Savaşı öncesinde Avrupa’daki durumlarına benzetilir; bu yorumda biraz doğruluk payı da vardır. Tıpkı Naziler Soykırım [Holocaust] yaparken AvrupalIların ve Kuzey Amerikalıların başlarını öbür tarafa çevirmesi gibi, İsrailliler Filistinli çocukları katlederken Arapların bir şey yapmamak için bahane araması tiksindirici bir benzerlik oluşturuyor.
Hemen bir gazete haberinden örnek verelim: "Onlar geleceğin Einstein, Beethoven, Shakespeareleri... 3 yaşında okuma öğreniyor, 4 işlemi zihinden yapıyor, doğadaki sesleri notaya çevirebiliyor. Onlar Türkiye'nin geleceğini inşa etmeye hazırlanıyor." (Star Gazetesi, 1 Ocak 2011) Habere göre Türkiye'nin geleceğinde Einsteinlar, Bethovenlar ve Shakespeareler olacakmış. Sayılan isimlerin Türkçe telaffuzlanı bile verilmemiş. Yazıda kendi büyük bilim, müzik ve edebiyat adamlarımızın esâmesi bile okunmuyor. Geleceğin İbn Sînâları, Dede Efendileri, Cemil Meriçleri demiyoruz. Başkalarının isimlerini ideal olarak belleyen bir ülkenin hiç kendi isimleri ortaya çıkabilir mi?
Reklam
Üçüncü Sekans / Bir Günlük Starlar
Jack Warner Bros yıldızlarına hep şöyle derdi: “Basının eleştrilerine kulak asmayın, bugünün gazetesi yarının tuvalet kağıdıdır.”
Sayfa 60 - Reklam AkademisiKitabı okudu
. Aytunç Altındal'ın ilk kez 1981'de ortaya attığı, 25 yıldır sürdürdüğü ve günümüzde yinelediği; Mustafa Kemal soyadı yasası çıktığında "Öz" soyadını almış, böylece tam adı "Kemal Öz" olmuş idi, sonradan masonlar, sabetaycılar, Agop Martayan Dilaçar, vs. "Kemal Öz" olan soyadını değiştirtip "Kemal Atatürk" yaptılar, vb. gibi sabuklamalar, Yalçın Küçük tarafından da Sabetaycılar, Yahudi dönmeleri, soyadlarında "Öz" kullanırlar (...) Mustafa Kemal'in adı da Kemal Öz'dü vs. denilerek yayılmaktadır. Atatürk soyadına ilişkin çarpıtmalara girişen bu ikiliden, 16 Ekim 2005 günlü Star gazetesi'nde "Benim asıl adım Aytun'dur. Ama Türkiye'de bunu Aytunç yaptık. Bizim aile Adige'dir; Aytun, Çerkezce bir isim," diyen Altındal; 1986'dan bu yana da "Türkiye'de gerçek Gericiler, 'Bir Türk Dünyaya Bedeldir' diyenlerdir," sözleriyle Atatürk'e dolaylı yoldan "gerici" demektedir. Bu saptırıcılar, Soyadı Yasası çıkartıldığında "öz ad" ve "soyadı" kavramlarının yasa metinlerinde nasıl kullanıldığını bilmeyenleri kandırabiliyor. .
Sayfa 549Kitabı okudu
İçeride “Cihan Lideri” olarak PR’ı yapılan Erdoğan’a yurtdışında hiç de öyle bakılmadığı bir gerçek. Türk’ün Türk’e propagandası uluslararası saygınlığa daha çok tercih edilir oldu. Birleşmiş Milletler’deki boş salon konuşması Erdoğan medyasında tam tersi gösterildi. Erdoğan’ın BM’deki konuşması Star gazetesinin manşetinde “Yüzlerine Haykırdı” diye yer buldu. Star gazetesi bununla da yetinmedi boş sıraları fotomontajla dolu gibi gösterdi
Sayfa 164Kitabı okudu
27 Ocak 2000 günüydü. Servisle Kanal 7'deki işime gidecektim. Servise biner binmez uzattılar Star Gazetesi'ni. Kendini kanaat önderi, gazeteci falan gibi gösteren Yılmaz Özdil isimli tetikçi şey (ki o zamanlar Cem Uzan isimli para babasının ayakçılığını yapıyordu), birinci sayfaya o sıra mahpus yatan Salih Mirzabeyoğlu'nun işkenceden paramparça olmuş yüzünü koyup güya dalgasını geçmişti. İşkenceyi ballandıra ballandıra öven bu herife elbette ne o zaman ne de ondan sonra hiçbir şey olmadı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
21 aralık 2009 basındaki haberler
Star gazetesi,” adresi yutanmadan yakalandı” manşeti ile çıkıyor, olayı” Arınç’a SUİKAST timine film gibi operasyon. SUİKAST şüphesiyle gözaltına alınan iki subaydan biri Arınç’ın adresi yazılı kağıdı yutmaya çalıştı,” şeklinde haber yapıyordu.
ASLANDAN AL HABERi !
Romalılar aslanlara atarlarmış Hıristiyanları. O Hıristiyanlar ki Romalılardan daha dürüst, daha düzgün, daha uygar bir düzene inanmaktan başka suçları yoktu ... Romalılar oyalamak için işsiz yığınlarını O zamanın gazetesi
Star gazetesi bir kaç ay önce köşe yazılarında FETÖ ile baglantılarını deşifre ettikleri Ahmet Küçükbay için 26 Kasım 2015'te, "Paralele çete­ ye geçit yok" başlığıyla, FETÖ'cü Ahmet Küçükbay'ı ade­ta "FETÖ'yle mücadele şampiyonu" ilan eden bir röportaj ya­yımlanıyordu.
Sayfa 116Kitabı okudu
Hilalin ortasında şimdi Pera Müzesi'ne dönüştürülmüş, eski Bristol Oteli'ni görüyoruz. Bristol Oteli Rum mimar Manoussos tarafından yapılmış ve 1896'da hizmete açılmıştı. Ernest Hemingway 1919'da Toronto Star gazetesi tarafından İstanbul'a gönderildiğinde burada konaklamıştı. Bina özgün halinde beş katlıymış, sonradan iki kat daha çıkılmış. Neo-klasik tarzda tasarlanan binada, iki büyük Korint tarzı sütun çiftinin çerçevelediği balkonun alınlığı bir çift heykel-sütun ile destekleniyor. Yakın zaman önce çok iyi bir restorasyondan geçirilerek Pera Müzesi'ne dönüştürüldü.
Sayfa 161 - pera müzesi bristol otel ve hemingwayKitabı okudu
Aşağılık kompleksi: En büyük düşmanımız işte budur. Hemen bir gazete haberinden örnek verelim: “Onlar geleceğin Einstein, Beethoven, Shakespeareleri… 3 yaşında okuma öğreniyor, 4 işlemi zihinden yapıyor, doğadaki sesleri notaya çevirebiliyor. Onlar Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye hazırlanıyor.” (Star Gazetesi, 1 Ocak 2011) Habere göre Türkiye’nin geleceğinde Einsteinlar, Beethovenlar ve Shakespeareler olacakmış. Sayılan isimlerin Türkçe telaffuzları bile verilmemiş. Yazıda kendi büyük bilim, müzik ve edebiyat adamlarımızın esâmesi bile okunmuyor. Geleceğin İbn Sînâları, Dede Efendileri, Cemil Meriçleri demiyoruz. Başkalarının isimlerini ideal olarak belirleyen bir ülkenin hiç kendi isimleri ortaya çıkabilir mi?
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.