“İnsan bir şey bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. İnsan tekrar tekrar bekliyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu…”
Hoşgörüsüzlük kaçınılmaz olarak savaşa sürükler, hoşgörü ise barışa.
İdeolojiler mengenelerle, savaş baltalarıyla ve toplarla değil, sadece kişisel olarak ve içten gelen bir itikatla yayılır;
sadece karşılıklı anlayışla savaşların önü alınabilir ve fikirler bir araya gelebilir.