Ne kadın eski kadındı ne de adam eski adam... Ama tıpkı ayaklarının dibindeki bu kara hayaletler gibi kendilerini bulmak için boş yere didiniyor, cansız ve güçsüz çabalarla kendilerinden kaçıp, kendilerini yakalamaya çalışıyorlardı.
Bazen derin duyguların açık itirafının çalılıklarda yanan ışık gibi sözcüklerin ve melodilerin ardında birdenbire parladığı, çılgınca ışıldadığı, itirafın kendi var olmasa da mutluluk verdiği o akşamı nasıl unutmuştu?