Bu durum hemen bütün ihtilallerin birinci sırrı ve önderle­rinin acıklı alınyazısıdır. Hiçbiri kandan hoşlanmaz, yine de kan dökmek zorunda kalırlar. Demoulins yazı masası başınday­ken Girondist’lerin yargılanmasını öfkeyle ister de, mahkeme salonunda -kendisinin yargıç önüne çıkarttığı yirmi ikisi için ‘ölüm’ kararı verildiğini duyunca sapsarı
Ah, sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar, yanlız başına, savunmasız, bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki!
Sayfa 54 - Anonim YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ah, sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar arğaman eden kadınlar, yalnız başına, savunmasız, bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki?
Sahip olduğu her şey; tepedeki ufak evi, tabloları, masası, sandalyesi, yatağı, eşi ve köpeği ve mutluluk dolu günleri pencereden bakınca, trenin hızından binlerce parçaya ayrılmış, süratle yanından geçiyor gibi görünüyordu.
104 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler içerir.
Satranç.. Bir satranç masası, zekasından şüphe edilen bir çocuğun, aslında nasıl bir deha olduğunu görmemizi sağlıyor. Normalde komut vermeden hareket dahi etmeyi akıl edemeyen bir çocuğun, dünya satranç şampiyonu olması yolculuğunu görüyoruz kitapta. Hapis.. Hapis tutulduğu yıllarda sorgu odasına girmek için beklerken, askıda bulunan bir kitabı çalan bir mahkum. Kitabı ilk gördüğü anki üzüntüsüne şahit oluruz çünkü bu bir satranç kitabı. Ama daha sonra bu kitabın her kısmını ezberleyen ve koğuşuna yemesi için bırakılan ekmeklerle taşları yapan, çarşafının kareleriyle masayı oluşturan bir karakter görüyoruz. Yedi-sekiz hamle ileriyi görecek kadar iyi duruma gelen birisi. Tek başına kaldığı odada tüm gün satranç oynuyor. Öyle ki yemek yemeyi bile unutacak hale geliyor. Sonuç ise satranç zehirlenmesi ve bir daha asla satranç oynamamalı. Gemi.. Bir dünya şampiyonuyla, santranç zehirlenmesi yaşayan adamın bir gemide karşılıklı oyun oynamaları. Hikayenin başı ile bağlandığı yer çok ilginçti. Tavsiye ederim.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Panama Yayıncılık · 2015239,7bin okunma
71 syf.
4/10 puan verdi
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bize hiç yabancı olmayan bir hikaye. Toplumsal ahlak ve sex içgüdüleri arasında kalmış bir kadının yaşadığı tek gecelik ilişki sonrası pişmanlığı üzerine bir kitap. Adeta Müge Anlı'nın konuklarından birinin hayatı. Müge ablam bu hikayeyi duysa kadına fırçayı basardı ya neyse. Kitap özetle, mutsuz ve eşini kaybetmiş ama paralı orta yaşın üzerinde bir kadının hikayesinden bahsetmekte. Kıbrıs kumarhanelerinde çokça rastlanabilecek tiplerdir bunlar. Azgın ablamız kumarhanede gözüne kestirdiği 20 yaşlarda pulsuz perişan bir çocuğu otele atar, ama her kendine güvensiz insanda olduğu gibi sabah yanında yarı çıplak birini görünce pişman olur. Vicdanını rahatlatmak için aslında bu yaptığının ahlaksızlık değil bir insanı kurtarmak olduğuna kendinin inandırır. Bizim sefil genci alıp cami'ye götürür. Sanki kendisi kumarhaneye gitmiyormuş gibi bizim sefili bir daha kumar oynamayacağına dair yemin ettirir. Cebine de biraz para koyup ayrılırken dün gece için teşekkürler diye fısıldar adama. Neyse aynı akşam bizim teyze yeni çıtırlar için kumarhaneye gittiğinde bizim sefili gene kumar masası başında bulunca olay çıkartır. Bütün bu olanları da yıllar sonra aynı otelde kaldığı ve yine gözüne kestirdiği bir genci odasına çağırıp anlatır. Ama bu adam elini öpüp başına koyunca abla üzülür. Kitap tam olarak bundan ibarettir boşuna okuyup zaman kaybetmeyin.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,4bin okunma
Reklam
80 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.