50 syf.
10/10 puan verdi
Mecburiyet insana her şeyi yaptırır.
Kısacık bir kitabın etkisi bu kadar mı büyük olur. Hayran kalmamak mümkün değil. İşte yetenek bu!
Bir şeye mecbur kaldınız mı?
Önce şunu soralım kendimize 'mecburiyet' nedir diye.
Mecburiyet: zorunluluk, zora tutulma gibi anlama gelir. Kitabın asıl kahramanı olan Ferdinand için 'zora tutulma' söz konusudur.
Şimdi bu konuya
Yine Stefan Zwig'in kısacık bir kitapta çokça yer verdiği psikolojik tahliller,ahlak kuralları ve dini bilgileri yansıttığı şaheser bir kitap.En iyi kitapları arasındadır kesinlikle girer.
Kitap üç hikâyeden oluşur;Rahel Tanrıyla Hesaplaşıyor, Üçüncü Güvercinin Hikayesi ve Ölümsüz Kardeşin Gözleri.Kitap ismini ilk hikaye olan Rahel Tanrıyla Hesaplaşıyor'dan alıyor ki bana göre aralarında en iyisi bu bölümdü,yazar Rahel'in Yakup peygamberle olan 7 yıllık hasretini çok güzel hissettiriyor . İkinci hikayedeyse Nuh peygamber'in üçüncü güvercini anlatıyor.Üçüncü hikayedeyse Viratta adlı bir savaşçı ve yargıçın biyografisi ve felsefesi üzerine.Kitap 70 sayfalık kısacık ama çok etkileyici bir yapıt.İyi okumalar.
#şubatayındaokuduklarım
GOETHE ÖLEYAZIYOR
Tek kelimeyle müthiş bir kitap. Kısa fakat etkileyici dört öyküden oluşuyor. İlk öyküsünü pek sevmemiş olsam da onu takip edenlerde kendimden çok şey buldum.
Ve kitapta ikinci sirada yer alan "Montaigne" isimli öyküsü beni bir kez daha Montaigne'e yöneltti. Daha önce iki kere okumuş olsam da Montaigne'nın Denemeler'ini aldım okuma listeme, Stefan Zweig'ın MONTAIGNE biyografisi de Mart listemde.
Beni Montaigne'a yönelten aynı isimli öykünün ilk satırlarını alıntılıyorum:
"Ailemden yani işkencecilerimden kaçıp kulenin bir köşesine gizlendim, ışık yakmadan dolayısıyla sivrisinekleri bana karşı azdırmadan kütüphaneden bir kitap almıştım, birkaç satır okuyunca Montaigne olduğu ortaya çıktı, onunla kimseyle olmadığı kadar içten ve gerçekten aydınlatıcı bir biçimde akrabayım." (syf.21)
Thomas Bernhard eserlerini okumaya devam edeceğim. Sıradaki eserini de rastgele seçeceğim sanırım.
#goetheöleyazıyor #thomasbernhard #yapıkrediyayınları #modernklasiklerdizisi #çeviri #fatihözgüven #okumaönerisi #kitaptavsiyesi
Üstadın okuduğum ilk biyografisi. Cemil Meriç, Zweig'ın biyografilerinde çok daha başarılı olduğunu söylemişti. Ben de okuduktan sonra aynı hisse kapıldım.
Balzac, Dickens ve Dostoyevski'yi okurken artık apayrı bir gözle bakacağım. Anlamsız kronolojiler sıralamak yerine gerçekten yazarların zihin yapısını, ihtiraslarını, amaçlarını anlamamı sağladı. Belki de biyografi türünden okumaya daha fazla zaman ayırmalıyım. Kitabı oldukça beğendim ve herkese tavsiye ederim. İyi okumalar :)
Denemeler, okumayı uzun ertelediğim bir kitap. Çünkü öncelikle Stefan Zweig/Montaigne biyografi kitabını okuyarak denemeler yazarını yakından tanımak istedim. Zira yazarı daha iyi tanımak, bir yönüyle kitabı daha iyi anlamanın ön koşuluydu benim için. Böyle bir yöntem benimsemiş olmamın daha faydalı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bilindiği
Uzun süredir okuduğum en iyi kitaptı, her dizesini alıntıladım neredeyse. Stefan Zweig'ın kaleminin kuvvetini vurgulamaya zaten lüzum yok ama diğer kitaplarından farklı olarak deneme türünde yazılmış olduğundan sanırım daha çok bana hitap ediyordu. Esasında Erasmus'un biyografisi niteliğinde olan bu kitap, Erasmus anlayışından, bu anlayışın tarihteki öneminden ve insanlığın bu anlayışa olan ihtiyacından bahsediyor. Erasmus'un yaşantısı üzerinden, onun duruşunu, Luther çizgisiyle olan farklılıklarını ve günümüze uzanan etkisini anlatıyor. Stefan Zweig'ın da bireysel dünya görüşüyle paralellikler içermesinden ötürü Zweig, Erasmus'u gerçekten çok güzel kaleme almış. Günümüz dünyasının bu insancıl, birleştirici ve makul anlayışa her zamankinden daha çok ihtiyacı var, şiddetle tavsiye olunur.
