Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
70 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KORKU || STEFAN ZWEIG
“Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.”
Irene sekiz yıllık evli, iki çocuk annesi, soylu ve saygın bir kadınken, genç bir piyaniste olan tutkulu hevesin sonucu onu hayatına alıp kaçamak ilişki yaşamaya başlar. Ancak bir gün hiç de beklemediği bir anda aşığının yanından çıkarken bir kadınla karşılaşır. Bu kadın, Irene’ye hareket içeren sözler söyleyip yanından az önce ayrıldığı adamın sevgilisi olduğunu belirtir.
Bu kadın, Irene’ye kaçamağının şantajını sürekli yapmaya başlar. Artık korku dolu günler geçiren İrene pişmanlık duymaya başlar. Bir şeyden haberi olmayan kocası Fritz ise karısının son zamanlardaki tedirgin hallerini fark ediyordur. Bu durum Irene’yi daha da çıkmaza sokuyor, aşığından önceki hayatına olan sorumluluğun tatlı telaşını ve kıymetini daha iyi anlıyordur. Şantaj yapan kadın belirli zamanlarda Irene’den tehditle para almış, yetmezmiş gibi evine de gelmiştir. Bu artık bardağı taşıran son damladır. Korku dolu yaşamaktan bıkan İrene intihar etmeyi düşünür.
Irene şantajcı kadından kurtulacak mı dersiniz?
Gidişatı erken tahmin etmemden dolayı sonu beni şaşırtmadı. Zweig okumayı sevdiğimi hep söylerim ama bu kitabı favorilerimin arasında yerini ilk sırayla almış bulunmakta. Irene’nin yaşadığı korkuyu derinlemesine anlatmasına hayran kaldım. Kesinlikle okunmasını tavsiye ediyorum.
#stefanzweig #işbankasıkültüryayınları #modernklasiklerdizisi #korku
İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır.
#stefanzweig
#sadıkhidayet 17 Şubat 1903'te Tahran'da doğdu. Soylu bir ailenin çocuğuydu. Orta öğrenimini Tahran'da tamamlandıktan sonra mühendislik okumak için Belçika'ya gitti. Ancak edebiyata ilgi duyduğundan, 1927'de öğrenimini yarıda bırakarak Paris'e gitti. Orada Fransız dili ve edebiyatını yakından inceleme fırsatı bulan
Size birşey diyeyim mi? Bir yan kesici için kitap yazmak anca Zweig gibi bir adamın aklına gelirdi heralde.Sadece yazmak da değil ne analizler, ne empatiler. Biliyorsunuz ki o zaten bu konuda üstad.
Kitapta iki öykü var. Kitaba adını veren öykü Paris'te oturduğu bir caddede farkettiği bir adamı izlemesi ile başlayan bir tahmin oyunu aslında. Birkaç meslek düşünüyor önce. Sonra ise onun bir yan kesici olduğuna kanaat getiriyor. Hatta iş üstünde onu izliyor. Onu anlıyor, önce affediyor sonra ise nefret ediyor. Bunu bir zanaat olarak bile değerlendiriyor. İkinci hikaye ise bir aşk macerasını anlatıyor. Özgürlük, doğal olma ve toplumun içine karışmanın verdiği muazzam hafifleme hissini vurguluyor. Oldukça kısa ama yine kısa da olsa Zweig vermek istediği mesajı veriyor.
Gerçekten olağanüstü bir adam Zweig. Onu okumayı seviyorum ve özlemiştim. Müthiş bir gözlem yeteneği var bence onda. Yoğun okuma dönemleri sonrası beni rahatlatan bir yönü de var.
Keyifli okumalar dilerim...
#kitapsever #kitap #kitapyorumu #kitapkahve #kitapsözleri # #kitapokuyorum #kitapönerisi #kitapokumak #kitapaski #kitaplar #bookstagramturkey #bookshelf #bookstagrammer #neokudum #neokusam #neokumalı #okudumbitti #stefanzweig #birzanaatkarlabeklenmedikkarşılaşma #işbankasıkültüryayınları #modernklasikler
En çok kitabını okuduğum, bir şansım olsa tanışmak istediğim, eserlerine hayranlık duyduğum sevgili #StefanZweig ‘den #AyIşığıSokağı benim için hayal kırıklığı oldu. Ay Işığı Sokağı, Leporella, Nişan, Leman Gölü Kıyısında Olay ve Avare adlı 5 öyküden oluşan kitapta sırasıyla; Fransa’nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı insanların marazi hayatlarına dalan bir gezgin; patronuna kölece bağlılığı yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenen karanlık, itici ve yabani bir hizmetçi; 1810 yılında İspanya’daki savaşta yaralanan, düşman bir ülkede amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişen bir Fransız albay; 1918 yılının bir yaz gecesi Leman gölünde bulunup kurtarılan, ancak sonra yüreğini kavuran yurt özlemine yenik düşen bir Rus savaş esiri; yaşıtları üniversiteye giderken hala liseye devam eden avare bir gencin öğretmeninin otoritesine isyan ettikten sonra ödediği ağır bedel anlatılıyor. Bu öykülerin her birini insanlığa olan inancınızı yitiriyor, insanı insanlıktan çıkarıyor ve en uç noktalara sürüklüyor. Vahşi ve kalpsiz insanlar ve sürekli intihara meyilli karakterler içimi kararttı açıkçası. Öyküler kısa kısaydı ama her biri içimi kararttı.
Merhaba dostlarıımm
#stefanzweig den okuduğum 7.kitapla geldimm Kısa kısaa ama mikemmell kitaplar 7.kitabının yorumunu giriyorum, henüz bir tane bile beğenmediğim olmadı. Çünkü Stefan Zweig bi markadır Bu kitapta yinee diğerleri gibiii bir çırpıda bitecek, çok akıcı ve merak uyandıran bir kitaptııı.
Küçük bir çocuk, annesi ve annesine yaklaşmak için çocuğun duygularını kullanan bir şerroo olaylar bu üçlü arasında dönüyor. Edgar..hem üzüldüm hem de takdir ettiğim bi karakterdii. Anasını kurda kuşa yem etmedi afferim
Anası denen cadalozz .hele senin bacak kadar çocuğun seni korumaya çalışıyor, ne olduğunu anlıyor sen daha ona inanma elin adamlarıyla kırıştır ..püüğğ senin sıfatına
Neyse ki sonu güzel bitti. Edgar adına sevindim yanisi Ben çookk beğendim. Sizler de kesinlikle okumalısınızz
Artık okuyun diye napim, adamı, kitaplarını nasıl öveyim bilmiyorum. Onca yoruma daha da adamın kalemiyle tanışmadıysanız bişey demiyorum bacısı
Hadi kitapla kalııın
Merhaba kitap severler;
Kitabımız 3 farklı öyküden derlenmiş, iki hikayede savaşın etkilerini anlatan satırlarla karşılaşmak beni hiç şasırtmadı.Her hikaye birbirinden güzeldi.Hangisini sevdim diye tercih yapmiş olsam sanırım onu da yapamam çünkü birbirinden ayıramam.
Sahaf Mendel
Görülmeyen Kolleksiyon ( Daha önce başka bir yayın evinden
