cafelerin lavabolari veya asansörler :)
Kızlar genellikle soğuk ve kendilerine hayrandılar, ya da öyle görünüyorlardı. Sürekli aynaya bakıyorlardı, etrafta çok cam olması da işlerini epey kolaylaştırıyordu.
İnsanlar yaşadığı sürece tanrılar kendileri istese bile ölemezler.
Sayfa 13 - Yurt Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
yoksa o kadar diyet rejim...
Anlaşılan bu zamanın erkekleri bu cılız tiplerden hoşlanıyordu.
Önce insan yaşamını mı, yoksa doğayı mı kurtarmalı, mümkün oldu­ğu kadar çok insana mı, yoksa en iyilerine mi yardım etmeli, ağaç ve hayvan türlerini korumaya mı öncelik verilmeli, yoksa iş yerlerini ve meslekleri mi?
Sayfa 112 - Yurt Kitap YayınlarıKitabı okudu
İnsanları sevmek mutsuz olmanın ta kendisi, diyordu Bedaius, çünkü düş kırıklığına yol açıyordu.
Sayfa 165Kitabı okudu
"Neye gülüyorsun?" "İnsanlar çok etkileyiciler. Sanki ölümsüzlermiş gibi konuşuyor ve davranıyorlar, oysa yarın sıra onlarda ve ertesi gün toz olacaklar."
Sayfa 257 - Yurt Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
nasılsın, nasıl gidiyor diye sorarlarsa
"Hem çok sert, hem de çok kibarımdır. Hayatım böylece akıp gidiyor işte!"
Sayfa 159Kitabı okudu
Doktrinler, dinler, mezhepler, çeteler, siyaset ve silah ticareti; bunların tümü de aynı cehennem makinesinin parçalarıydı.
Sayfa 237 - Yurt Kitap YayınlarıKitabı okudu
Elinde WODKA adını verdiği bir cins suyla dolu bir bardak getirdi ve demirciye verdi. Gerçek bir cehennemin başlangıcıydı bu. Her şey gayet ilginç başlamıştı: WODKA isimli su önce alev alev yanarak demircinin göğsüne indi, oradan da çılgın bir ateş halinde mideyi ve göbeği sardı.
Sayfa 63 - Yurt Kitap YayınlarıKitabı okudu
Sana daha iyi bir yaşam bahşedilene kadar bekleme, onu çal! Evet, uyanın artık tahta kafalılar, sorumluluk kamburları, çamur ve dürüstlükle örülmüş suratlar! Doğudaki ve batıdaki insanlar! Birbirinize karşılıklı olarak aptallıklarınızı öğreteceğinize, benim sesime kulak verin.
Sayfa 179 - Yurt Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kendine güvenen bir sahtekârdan daha kolay yenilecek kimse yoktur.
Sayfa 316Kitabı okudu
Yüzleri ne kadar güzel ve neşeli olursa olsun, çıplak durumdayken bronzdan yapılmış o küçük Hermes figürüne benzemeyen hiçbir erkeğe dokunamayacağını gayet iyi biliyordu.
Yoksullar, zenginlerin daha insaflı olmaları için uyarılmaları­nı; zenginler, kapitalist sömürünün rehabilitasyonunu arzu ediyordu.
Sayfa 152 - Yurt Kitap YayınlarıKitabı okudu
mesela dış güçler
Git gide daha fazla insanın ağzında dolanıyordu bu laf, fakat ne anlama geldiği konusunda hiçbirinin tutarlı bir açıklaması yoktu. Bunun alaycı-kötümserden, eğlendirici-iyimsere kadar pek çok değişik anlamı olabilirdi.
Resim