Bir gün Ankara'da Kızılay sahaflarını gezmeye başlamıştım. İşler Sahaflarının en üst katında sadece kendisinin sahaf tezgahı olan bir amca vardı. İçeri girdim kitaplara bakıyorum. Öneriyor, okudun mu diyor... Utana sıkıla dilimden okudum sesi çıkıyor. Baktım sahafta gerçekten okumayı seviyor. Okuduğu bütün kitapları kapaklarıyla dosyalıyor. Sonra bu kitapla beraber birkaç kitap koydu önüme. " Bu kitapları gençler pek seviyor," dedi. Pek sevilen kitaplar içinde bir bunu aldım. Diğer aldığım kitaplar herkesin bilmediği cevherlerdi :)
Stephan King, farklı mecralarda duyduğum, kitapları birçok efsane filme konu olmuş bir insandı. Sahafta önerince kitabı okumaya başladığımda biraz beklentim yüksekti. O uzaydan gelen 27 yılda bir ortaya çıkıp çocukların korkularından beslenen bir canavardı. Gördüğüm kadarıyla inceleme yazarlarının geneli bu kitabı beğenmiş. Olay akışı ve kurgulanış açısından saygı duysam da açıkçası beni sarmayan bir kitap oldu. Benim adıma kitap tam bir hayal kırıklığıydı. Sanırım benim kitaplarda aradığım ya içselleştirebileceğim bir olay örgüsü ya da kafama dank edecek, düşündürecek cümlelerdi. Olay örgüsünün gerçekten kopuk olması, kitapta alıntılanacak pek cümle bulunmaması beni sıktı diyebilirim. Korku- gerilim kitapları seviyorsanız bu kitap mutlaka sizi sarıp sarmalayacaktır. Sanırım sorun kitaptan çok benim tarzımla ilgili. Keyifli okumalar.