Eichmann ve Himmler, emirlerinin sonuçlarıyla yüzleştiklerinde hastalanmışlardı. Bombayı atan ya da top ateşi yapan kişi bile sonuçlara tanık olmaz. Ve sonuçlar yok sayılır, çünkü “bulunabilir” değillerdir.
Çoğumuz insanoğlunun düşünerek hareket eden ve mantıklı davranan bir varlık olduğuna, akılcı kararlar aldığına ve mantıksız davranışlar yapmadığına inanır... Bu kitap bu inancın doğru olmadığını, insan denen canlının çoğu zaman irrasyonel yani mantıksız şekilde hareket ettiğini veya düşündüğünü örneklerle açıklıyor...
İnsan çoğu zaman aklındaki
Otoriteye itaat, doğumumuzla birlikte içimize zerk edilmeye başlar: ana babaya itaat, öğretmenlere itaat, yöneticilerimize itaat ve kanunlara itaat. Dahası bu, örgütlü bir grubun işlevini yerine getirmesi için ön koşuldur. Uçakların havada kaos yaşanmaması için yerdeki trafik kontrolörüne itaat etmesi gerekir. Hem küçük gruplarda hem de geniş ve karmaşık toplumlarda birileri diğerlerine liderlik etmelidir,kaldı ki o kişi de bir başka lideri izleyen başka bir grubun üyesi olabilir. Sistematik olarak otorite figürüne saygı göstermeyi ve onun itibarını zedelememeyi öğreniriz.
Muhteşem, olağanüstü, şahane... 1992 yılında müthiş bir derleme yapmış Stuart Sutherland, kendi ifadesiyle "zaten biraz araştırmayla bulabileceğimiz bilgiler"i bir araya getirerek ama müthiş bilgisiyle, yerinde benzetmelerle ve karşılaştırmalarla, zamanı gelince ufak esprileriyle harika bir kitap ortaya çıkarmış... Anlaması zor olmasa da yorucu bir kitap olduğunu düşünüyorum şahsen, önemli bir yoğunluk sunuyor kitap bize... Belki tamamı değil ama bazı yerleri belli de ders olarak okutulsa fena olmaz... Her fikriyle hemfikir olmasak da önemli bir vizyon, farklı bakış açıları sunuyor Sutherland.
"Kulağa uygunsuz bir davranış gibi gelse de, insan hayatına sonsuz bir bedele değecek kadar değer biçilmez. (...) aslında sürekli olarak insan hayatına değer biçeriz ve insan hayatının paha biçilemez olduğunu öne sürmek irrasyoneldir."
"İnsanların bir şeyleri anlamlandırmadaki arzusu, olmayan bazı kurallar ve örüntüler görmelerine, buna bağlı olarak da teoriler uydurmalarına yol açar."
İnançlarımızı sürdürmek ve korumak için bilinçsizce yaptığımız iki şey vardır; karşı karıt aramayı reddetmek ya da karşımıza çıksa dahi o kanıtı inanmayı veya benimsemeyi reddetmek.