Edebiyat proje ödevim. Yarım bıraktım çünkü bir süre sonra çok ağır gelmeye başladı Belki okuma zorunluluğum olmasaydı, inceleme gibi ya da öğretmene beğendirme gibi bir derdim olmasaydı kısa diyemem ama en azından 1 ayda sindire sindire okuyabileceğim bir kitaptı. İnsanın bilgi birikimi olmadan okuyup anlayabileceği bir kitap değil. Orhan Pamuk'un kültürel zenginliğini kitaba döktüğünü fark ettim. Şu an yarım kalsa da bir gün bitiricem.
Okumaya çalıştığım ilk Orhan Pamuk kitabı bu olmamalıydı çünkü zaten beni yoran şey Orhan Pamuk'un dilini tanımadan okumaktı. Uzun cümleler, tekrarlanan olay ve kelimeler hatta cümleler bir süre sonra insanı sıkıyor Tahsin Yücel'in dediği gibi.
Kitabı beğenmedim değil tabi ki de. İnsanın kendini araması, kendi benliğini bulmaya çalışması beni zaten çok düşündüğüm bir konuya daha çok itti.
"İnsanın yalnızca kendisi olabilmesinin bir yolu var mıdır acaba?"
Celal gibi alaycı gördüğümüz bir kişilik bile kendisinden ayrı bir benliği olduğunu, aslında olmak istediği kişinin köşe yazarı Celal Bey olmadığını bilmesi ama buna rağmen böyle yaşaması... Kitabı okurken kendimden çok şey buldum. Biri de buydu. Hepimiz kendimiz olmak istiyoruz ama hiçbir zaman kendimiz olamıyoruz.
Belkıs da bu konuda beni çok üzen bir karakterdi. Boşa gitmiş onca yıl. Spoiler vermek istemiyorum.
Şu an anladığım şeylerin çok az olduğunu düşünüyorum. İşin inceleme kısmını değil de duygularımı yazmak istedim. Tekrar okuduğumda tabi önce bitirdiğimde buraya geri dönücem.