224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Buğulu gözlerini, kapı ile televizyon sehpası arasındaki boşlukta duvara yaslı duran sandığa çevirdi. Uzun ve dalgın bakışlarla sandığı süzdü. Sonra yutkundu. Kırışık ve dar anlının altında iki küçük lamba gibi parıldayan gözlerini tekrar resme kaydırdığında Gülfidan’ı ile bakışları kenetlendi. Konya sokakları kadar soğuk ve donuk iki masum
Şizofrenin Kamburu
Şizofrenin KamburuArifzade · Mola Kitap · 201215 okunma
NANELİ VE KAHVELİ ÇİKOLATA E- birbirimize tatlım diyecek kadar olgun degiliz henüz K-sanırım an meselesi birbirimize tatlım dememiz E-sana cıkma teklifi etmeye hazırım ama güzel sözler bakıslar ve dokunuslar asıl eglence bu K-mesela 100. günümüze kadar günleri saymak cok cocukca su günler moda degil E-sadece gülümse hazırmısın agızda yavasca
Reklam
Alo baba sen misin nasılsın?Allahıma bin şükür ben burda iyiyim... Ne olsun be baba güzel geçiyor günlerim silah elimde hergün iştima nöbetteyim. Annem nasıl baba ağlamıyor değilmi? Söyle nolur ağlamasın bırakmasın kendini... Doğudayım tehlike evet biliyorum baba! Korkmuyorum elbet vatana kan can feda... Kardeşlerim nasıl sınıfı geçtilermi?
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Deneme okumak bir beyin tutuşmasıdır ki şu an yaşıyorum ve metni okuduktan sonra aşağıdan bir şıkkı seçme zorunluluğum varmış hissindeyim. Her cümle, yeni bir yazar ve eser kıyasıyla kendini tanımlıyor. Enis Batur'un dediği gibi bir kıvılcımla doğup büyüyor her deneme ve yine o kıvılcıma dönüyor. Başladığın noktaya tekrar ulaşma çabasıyla sorular sorgulamalar... Yazı, yoruyorsa beni ve yazdırıyorsa bana mükemmeldir, inanılmazdır. Hele de henüz 24. sayfasında geziniyorsam 385 sayfalık kitabın. 07.12.14,02:21
E/Babil Yazıları
E/Babil YazılarıEnis Batur · Yapı Kredi Yayınları · 19957 okunma
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Şükürname Şükür, yaşıyorsam, soluyorsam şu soluğu Düşünüyor, konuşuyorsam, buna da şükür… Şükür, açabiliyorsam sabah gözlerimi, Başlayabiliyorsam söze, buna da şükür…
Reklam
Sevgili bayan milena'ya, size önce prag'dan, ardından da meran'dan yazdığım kısacık mektuplarıma kesinlikle cevap beklemiyordum. umduğum gibi karşılık yazmadınız da sevinmem gerek. Sessiz kaldığımız her gün iyi olduğumuzun işaretidir. Bu yüzden sevinmem gerek ki, iyi olduğunuzu bildiğim için.. Yarım kalmış bir düş gibi. Önümden geçip
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
şehrazat
“Ben ölünce, beni de bu boynu bükük Lavinya gibi susuz bırakma ne olur. Eğer şuncacık suyu getirmeye üşenirsen, yine de susuz bırakma beni. Su yoksa şu denizin Öresund Köprüsü altında köpüren sularına inat gözyaşlarınla sula toprağımı. Sula ki bu aşk, susuz kalmasın, kalbindeki sevginin yokluğunda beliren kinin, öfkenin, ihanetin ve intikamın kızgın ocağında, hiçbir mutluluk göz göre göre yanmasın. Yansa da, bu küllenmiş aşkı susuz bırakma ki küller içerisinde kalmış kalplerimizin duracağı an bile, ne çiçeğimiz solsun ne de aşklarımız sekteye uğrasın!” dedi.
alter yayınlarıKitabı okudu
655 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
BİTTİ. O kadar güzel bitti ki.. Kendime daha yeni geliyorum. Bitmesini hiç istemediğim tek kitaptı. Öylede olacak. Bittiği için o kadar üzüldüm ki, bunu yazarken bile ağlıyorum aynı bitince ağladığım gibi.. Tuna'nın o son mektubu beni derinden etkiledi, kendimi şu an bir boşlukta gibi hissediyorum. 3 harflik kelime canımı ilk defa bu kadar yaktı;
Pabucumun Ajanı 2
Pabucumun Ajanı 2Asude · Ephesus Yayınları · 20141,335 okunma
Reklam
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yıllar sonra Nazi Almanyası'nın yapacağını 1492'de İspanya'da Kraliçe İsabel (Elizabeth) ve Kral Ferdinand El Hamra Fermanı ile yapmış. Tarih boyunca sürülen Yahudiler bugün İsrail Devleti altında belki de o zamanların acısını çıkartıyorlar. Kitapta yapılan insanlık dışı olayları görüyoruz. Beyazıt Akman konuyu öyle güzel işlemiş ki bir an olsun kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Matbaanın şeytan icadı olduğu düşüncesi ne kadar cahil olduğunu gösteriyor insanların. Ya da bilgi tek bir merkezde bulunsun insanlar aman ha uyanmasın mantığı olduğu için de olabilir. Biz ise şu an Matbaa çok geç kullanılmaya başlandı diye hayıflanıyoruz. Kitabın her sayfasında kaybolurken, o anı sanki içindeymişsiniz gibi yaşatıyor anlatılanlar. Beni en çok etkileyen Davud'un son sahnesi idi. Kesinlikle okunmalı dediğim nadide kitaplardan. Roman niteliğinde kocaman bir tarih önünüzde.
Son Sefarad
Son SefaradBeyazıt Akman · Epsilon Yayınları · 20121,962 okunma
MAHOMET (MUHAMMED (sav)) Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi; kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selâmlaşıyordu
La Légende des Siècles (Yüzyılların Efsanesi)