Eğitimde çocukları öğretilen temel değerler ve nitelikler neler? Yani, sual şu. Benim dedemin, dedelerimizin, hepimizin, bütün coğrafyamızın, dedelerimizin bu topraklar için canından vazgeçme sebebi
Monsieur Maurice,
Amcanızın bana söyleyebileceği her şeyi çok iyi biliyorum, başıma gelenler hususunda vicdanımdan daha bilgili olamaz. Vicdan, insanda Tanrı'nın elçisidir. Octave'ın yanına
Bu kitap, Felsefenin İzinde podcast’ini dinlerken dikkatimi çekti ve okumaya karar verdim.
Kitabın dili anlaşılır ve olaylar akıcı olduğu için kolayca bitti.
Ben kitabı çok sevdim. Voltaire’in anlatım tarzını da sevdim. Okuduğum ilk Voltaire kitabıydı ve bundan sonra diğer kitaplarını da okuyacağım.
Bu kitap bana ne kattı bundan bahsedecek olursam; zaman zaman hayata karşı derin düşüncelere dalarız. Doğru yolda mı ilerliyoruz, diğer insanlar ne yapıyor, acaba farklı bir şekilde mi ilerleseydim, dünya adil bir yer mi, iyilik ve kötülük vs vs. Bu sorgulamalar iyidir, zaten felsefe ve hayat bir cevaba varmak değil yolda olmaktır. Fakat bazen bu soruların üzerimize üzerimize geldiğini ve bunca soruyla ne yapacağımızı bilmediğimizi hissederiz. Bu verimsiz durağanlığı hissettiğim anda ben de bu kitaptan sonra şu cümleyi kuracağım kendime:
Dolanma, Bahçeni Ek.
Yani ilerle, oku, izle, dinle, öğren..
— Bundan sonrası kitabı okuyacaklar için spoiler olabilir.—
Kitabın içeriğinden kısaca bahsedecek olursam “Olabilecek dünyaların en iyisinde yaşıyoruz” bakış açısına bir antitez olarak yazılmış. Kahramanımız Candide maceraları boyunca birçok din adamları, hükümdarlar, zengin tüccarlar ile karşılaşıyor ve sorusunun cevabını arıyor. Birçok ülke gezip birçok macera yaşadıktan sonra son durak olarak kendini İstanbul’da buluyor ve cevabı bir çiftçiden alıyor.
Merhabalar,
Nereden başlasam bilemiyorum çok fazla söyleyecek söz var.
Öncelikle kişisel gelişim kitaplarını pek okumadığımı çünkü okuduklarımın bana pozitif enerji değil de nötr hatta zaman kaybı olarak görürsem negatif enerji verdiğini belirtmek isterim.
Bu kitabı yazar insanı ileriye taşıyacağını düşünerek meditasyonlar, kendi içsel sesi dinleme, sevdiğin işi yapma gibi tavsiyelere bol bol ağırlık vermiş. Evet gerçekten söylediklerini yaparsanız bence de iç huzuru yakalayabilirsiniz. Kitap diyor ki 'sen çok yoğun çalışsan dahi 10 dk bile olsa kendini rahatlatacak bir şekilde içine dön'. Hayatını buna göre ayarla diyor pozitif ol diyor. Ve sevdiğin işi yap diyor.
Sevdiğin işi yap cümlesine kıl oluyorum. Bu cümle Türkiye'de çöp gibi bir cümledir. Çünkü en yakın örnek kendimden vereyim. Ben sevdiğim bölümü okuyup kendi mesleğimin işini yapıyorum, böyle olması benim yüzümde bin bir çiçek açtırmıyor ama ne yazık ki. Sevdiğiniz işi yaparken işveren kaprisi, müşteri kibri, maaşım bu ay yetecek mi, faturayı ödeyebilecek miyim gibi şeyler düşünüyorum sürekli. Kendi işini kurmak da eh malum çok kolay değil.
Neden eleştiriyorsun bu kadar diyen çok insan oluyor. Ben şu cümleyi kuracağım; her kitap her coğrafyaya uygun değildir. Özellikle bu tarz kişisel gelişim kitapları :)
Yazım dili ve içerdiği bilgiler açısından kötü herhangi bir cümle kuramam. Sadece bana hitap etmediği için size tavsiye ediyorum ve ya edemiyorum da diyemiyorum. Eğer ki en büyük sorununuz içsel huzura kavuşmak ise evet tavsiye ediyorum.
Keyifli okumalar dilerim.