mutlu son
İster avuç dolusu altın, ister yürek dolusu sevda olsun; sonuç özgürlük ise bedelin ne olduğunun, kime ve nasıl ödendiğinin ar­tık hiçbir önemi yoktu.
Pist­te hız alan uçak burnunu yerden kaldırdığında, kadınların başla­rından bir hamleyle sökercesine çekip aldıkları rengârenk eşarp­lar havada kelebekler gibi uçuşmaya başladı. Artık ne pastar, ne molla, ne de şeriat korkusu kalmıştı. Sessizlik yerini neşeli mırıl­tılara bırakmıştı.
Reklam
Atatürk Devrimlerinden habersiz şeriatçı militan kadına ne söylesem anlamaya­caktı. Laik bir ülkede, Türkiye’de yaşayarak hak ettiği cevabı nasılsa alacaktı.
Ülkelerini dini rejime terk edip kaçmayan İranlılar tanışır tanışmaz adeta savunmaya geçiyor, yakında bu karanlık günlerin biteceğini, eski çağdaş İran’ın yeni­den canlanacağını, hatta Şah’ın oğlunun geri döneceğini söylü­yorlardı.
Minu için başkalarının emriyle giyinmek, daha doğrusu, örtünmek, örtünmediği için işini kaybetmek tam bir işkenceydi. He­le de kendi ülkesinde istediği gibi giyinebilen yabancı bir kadının yanında...
Reklam
230 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.