Suyun önemi!!
Yıllar süren araştırmalar, incelemeler sonucunda gördük ki; yaşlanmanın en belirgin etkisi hücrelerin Su kaybetmesiydi.
Artık kölelik kanunu mevcut değil, ancak kapitalizm gelişmekte...Batu Han zamanında olduğu gibi özgür düşüncenin en dorukta olduğu zamanlarda çoğunluk azınlığı doyurur, giydirir ve korur; kendisi ise aç, çıplak, savunmasız kalır. Böyle bir düzen herhangi bir eğilim ve akımla muazzam bir şekilde bir arada var olabilir, çünkü köleleştirme sanatında aşama aşama kendini geliştirir. Uşaklarımıza ahırlarda artık kamçı vurmuyoruz ama köleliğe ustaca şekiller veriyoruz. Köleliği haklı göstermek için her duruma göre en azından bir bahane bulabiliyoruz. Bizim fikirlerimiz de birer fikirdir ancak şu an, ondokuzuncu yüzyılın sonunda en pis bedensel işlerimizi de işçi sınıfına yüklemek mümkün olsaydı bunu elbette yapardık. Ve sonrasında bunu haklı gösterebilmek için en iyi insanların, düşünürlerin ve bilim insanlarının altın kadar değerli vakitlerini bu bedensel işlerde harcarlarsa ciddi bir tehlikenin insanoğlunun gelişimini tehdit altında bırakacağını söylerdik.
Sayfa 37Kitabı okudu
Su yüksek yerlerden alçak yerlere akardı. Yerçekimi kanunu böyleydi. Duygular da yerçekimine göre hareket ediyordu. Bağınız olan, duygularınızı paylaştığınız birinin karşısında yalan söyleyip paçayı kurtarmak zordu.
- Dur yahu anlamadım. 31 Mart....
- Bizim marifetlerimizdendir. Düşünsene, en güvendiğimiz subayların komutasındaydı bu taburlar... Ne cehennemdeydiler yobaz kışkırtması sürüp giderken... Asker başkaldırdığı zaman nerdeydiler? Sonra neden harp divanına çekip asmadık ödevlerini bırakıp savuşan bu herifleri?...
- Yalan değil şu halde, Tarihçi Murat Beyin, <<Baş kaldırmış askerin içinde er kılığına girmiş ittihatcı subaylar vardı» sözü?.
Sayfa 195Kitabı okudu
Su yüksek yerlerden alçak yerlere akardı. Yerçekimi kanunu böyleydi. Duygular da yerçekimine göre hareket ediyordu. Bağınız olan, duygularınızı paylaştığınız birinin karşısında yalan söyleyip paçayı kurtarmak zordu.
Sayfa 139 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Su yüksek yerlerden alçak yerlere akardı. Yerçekimi kanunu böyleydi. Duygular da yerçekimine göre hareket ediyordu. Bağınız olan, duygularınızı paylaştığınız birinin karşısında yalan söyleyip paçayı kurtarmak zordu. Gerçekler ortaya çıkmak isterdi. Bu, özellikle üzüntünüzü ya da hassasiyetinizi gizlemeye çalıştığınız zamanlarda geçerliydi. Üzüntünüzü bir yabancıdan ya da güvenmediğiniz birinden saklamak daha kolaydı.
Sayfa 140 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
+ Efendimiz kanunu getirdim.
- Ne kanunu?
+ Bir mesele için emir buyurmuştunuz. Halbuki elimizdeki kanun sarihtir, bu mesele emriniz gibi halledilemez.
Yaverine dönerek:
- Bana bir müsvedde kâğıdı getiriniz!
- Ve hemen Harbiye Nazırlığı'na müstacel bir telgraf: ''Şu numaralı kanunu hemen bu şekilde değiştirerek bana metnini müstacel telgrafla bildiriniz.''
Bir kumaş bile bu kadar kolay ısmarlanmaz.
Bir bardak Su'ya bak ne görüyorsun? Su görüyorum deme... Cennetteki haliyle görebilecek olduğun, dünyadaki tek materyal Su'dur.
Sayfa 195
ALLAH dediğin anda kalp çarpıntın telefon, aşkım ve benzeri gibi sıradan kelimeleri söylediğin andaki kalp çarpıntın ile aynı ise vücudunun %50'sinden fazlasını oluşturan Su ölmüştür ve sen de bu yüzden sıradanlaşmış, öylesine yaşıyorsundur. Bu durumda kader senin yaşamının fotoğrafını çekiyordur. Bu Su kanunu...
Sayfa 193
Çok zor bir durumdasın çıkış yolu bulamıyorsun ama sıkıntılarını etrafındaki bazı insanlara anlatıyorsun. Çözüm olmasa da deşarj olmanı rahatlamanı sağlıyor.
Fakat bu rahatlama deşarj olma hali seni esas kurtuluştan mahrum bırakıyor. Oysaki sen sıkıntılarını, dertlerini hiç kimseye anlatmamayı kendi kanunun halşne getirsen:
"Ben sadece ellerimi açarım beni ve dahi tüm alemleri yaratan ALLAH'a gizlice dua eder, halimi bir tek Rabb'ime açarım, beni kurtarır" desen duanın sonunda kurtuluş yolunu görürsün. Zira ALLAH ile kul arasında sadece Su vardır.
Evet esas kurtuluşunu duanın hemen sonrasına görürsün dedik. Çünkü ALLAH, Seri'ul Hisab'tır. Ve Allah her duaya icabet eder. Ve sen anlattığım gibi sabretmişsen duana cevap Su ile gelir. NASIL MI?
Sen eğer ki kimseciklere derdini anlatmadıysan halini şikayet etmediysen vücudunda bu sıkıntılı hal sonrası Su sayesinde oluşan elektrik deşarj olmamış akıp gitmemiş ve hala depolandığı gibi durmaktadır. İşte sıkıntılı bir anındaduan sonrasında çok kısa bir zaman dilimi ardından aklında hiç düşünmediğin fikirler ve çareler belirmeye başlar. Mana aleminde buna "ALLAH dualarımı kabul etti," dersin. Madde aleminde ise bu Ledün ilminden ve Kuantum Fiziği'nden yararlanarak açıklandığında;beynin kendi yapısı ve özelliği sayesinde Su'yu okuyabilmekte içindeki tüm kayıtlara ulaşabilmektedir.
Ve beynimiz Su'daki kayıtlı bilgileri çekip çıkartıp okuyabilmek için muhteşem bir enerjiye, elektriksel güce ihtiyaç duyar.
Sayfa 171