Su yüksek yerlerden alçak yerlere akardı. Yerçekimi kanunu böyleydi. Duygular da yerçekimine göre hareket ediyordu. Bağınız olan, duygularınızı paylaştığınız birinin karşısında yalan söyleyip paçayı kurtarmak zordu.
Ceza Kanunu, 353.madde : Kanun hakimlere ikna olma yöntemleri konusunda hesap soramaz, bir kanıtı geçerliliğini ve yeterliliğini belirleyecek kuralları onlara dayatamaz; onların sessizlik ve tefekkür içinde kendilerini sorgulamalarını ve vicdanlarının samimiyeti içinde nasıl bir izlenim edindiklerini, suçluya karşı gösterilen kanıtları ve onun savunma araçlarını, bunların nedenlerini aramalarını buyurur. Kanun onlara sadece, görevlerinin bütün kapsamını ölçecek şu soruyu sorar:Samimi biçimde inandınız mı?
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
"O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir hâlde iken biz onları ayırdık. Hayatı olan her şeyi Su’dan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?” (Enbiya Suresi 30. Âyet)
Sayfa 16
Düşüncelerimizden ibaretiz. Şu an olduğumuz kişi düşüncelerimizden doğar . Düşüncelerimizle dünyayı yaratırız. BUDA
Yakın gelecekte gerçekleşme ihtimali bulunan tüm olayları şu andaki bilinç halimiz belirler .
Reklam
Daha açık konuşmak gerekirse , en son bilimsel bulgulara göre , gelecek zaten şu anda var olduğu için ihtimallerden kendinize uygun bir gelecek seçebiliriz.
"Kelimenin Arapça karşılığı yara izi demektir."
Otuz sene evvel aşâirlerde gezerken, böyle sual ettiler: "Acaba şu zaman ve dehrin şikâyetindeki—hattâ büyük zâtlar ve evliyalar dahi felekten ve zamandan şikâyet ediyorlar—ondan, Sâni-i Zülcelâlin san'at-ı bediine itiraz çıkmaz mı? Cevap: Hayır ve asla! Belki mânâsı şudur: Güya şikâyetçi der ki: "İstediğim emir ve arzu ettiğim şey ve teşehhî ettiğim hal, hikmet-i ezeliyenin düsturuyla tanzim olunan âlemin mahiyeti müstait değil ve inayet-i ezeliyenin pergeliyle nakşolunan feleğin kanunu müsait değil ve meşiet-i ezeliyenin matbaasında tab olunan zamanın tabiatı muvafık değil ve mesâlih-i umumiyeyi tesis eden hikmet-i İlâhiye razı değildir ki, şu âlem-i imkân, Feyyaz-ı Mutlakın yed-i kudretinden, şu ukulûmuzun hendesesiyle ve tehevvüsümüzün iştahısıyla istediğimiz herbir semeratı koparsın. Verse de tutamaz, düşse de kaldıramaz."
Su yüksek yerlerden alçaklara akardı
Yerçekimi kanunu böyleydi. Duygular da yerçekimine göre hareket ediyordu. Bağınız olan, duygularınızı paylaştığınız birinin karşısında yalan söyleyip paçayı kurtarmak zordu. Gerçekler ortaya çıkmak isterdi.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.