EsselâmuAleykûm
1.yorumda "Şeriatcılar burda barınamıcaklar artik:))" diye yorum yapan sözde okur vatandaşımızın(şaibeli) sözlerini kâle alıp bir açıklama yapacağım.
Şöyle ki; şeriatçılar bu ülkeye başka ülkeden gelmediler! Onların atası, soyu sopu şeriatçıydı.
Sen kalkıp ta ne had bilmezlikle burda barınamazlar diye konuşursun be
"Türk Edebiyatı'nın En İyi 100 Romanı"
1. İnce Memed - Yaşar Kemal
2. Tutunamayanlar - Oğuz Atay
3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar
4. Huzur - Ahmet Hamdi Tanpınar
5. Kara Kitap - Orhan Pamuk
6. Bereketli Topraklar Üzerinde - Orhan Kemal
7. Aylak Adam - Yusuf Atılgan
8. Aşk-ı Memnu - Halit Ziya Uşaklıgil
9. Benim
Merhaba Sayın 1k okurları;
Sitede çoğalmaya başlayan bir hususu kangren olmaktan kurtaralım ve Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret içeren bütün iletileri;
"5816 ATATÜRK ALEYHiNE iŞLENEN SUÇLAR
HAKKINDA KANUN" Maddesi uyarınca şikayet edelim.
Şikayet metniniz örnek olarak sadece şu olsun:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin 5816 Numaralı
Düşünsene bir; ölüyorsun ve ardından yine sabah oluyor, güneş yeniden bütün ihtişamıyla yine doğuyor. Hadi bu doğanın kanunu belki ölüm insanın zoruna gitmez ancak korkuyorum. Ya her bahar tazelenen tabiata ne demeli, yeniden açan çiçeklere, yeşile boyanan ormanlara, tohumları çatlatan filizlere; haksızlık değil mi Lord Henry? Biz günden güne
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
ben seçtiğimi yaşıyorum
seçmediklerim başkalarını mutlu ediyor
her dilde söylenen şarkı olmak isterdim
her tene yakışan renkte kumaş
her insana verebilecek gruptan olsaydı kanım
en çokta kötülerin kazandığı bu dünyada
yenmeyi öğrenmek isterdim
yılların üstüme sindiği doğru
değişen şartların değişmez kanunu
bedenimden daha yaşlı cümlelerim
kalbim
> Adaletin, hak ve hukukun, düşüncenin ve özgürlüğün bizler için daha da önemli olduğu şu son günlerde okumuş olduğum bu güzel kitaba dair incelemem ve düşüncelerimin aktarımıdır. Sen, “SPOİLER AVCISI” arkadaşım, sen bu incelememe sakın yaklaşma! Yaklaşsan bile, zahmete katlanıp okuyacağın bu incelemenin içeriğinden bırak bir spoiler bulmayı,
Neden "kadın hakları" başlığı altında, kağıt üzerinde geçerli maddelere ihtiyaç duyuyoruz? İnsan hakları kanun maddelerinin, kadın haklarını da kapsaması gerekmiyor mu? Kadınlar da insan türünün birer ferdi değil mi? İnsanoğluna normalde yapması gereken şeyleri yaptırtmak için yasalar getiriliyor. Sizce de bu çok saçma değil mi? Cinsiyet
Merhabalardan bir demet. ≈)
Öncelikle şu fes konusunu bitirelim, şöyle ki:
Fes takmak, 2'nci Mahmut döneminde zorunlu hale getirilmişti. O tarihte, dinciler ayaklanmıştı, fes'in gavurun icadı olduğunu söylüyorlardı. Hatta bu yüzden, 2. Mahmut'a gavur padişah diyorlardı. Oysa, fes'in kökeni Batı değildi, Kuzey Afrika'ydı,
"Zaman bizim için algıladığımız gibi doğrusal işlemiyor, her şey eş zamanlı gerçekleşiyor. Demek ki geçmiş, şu saniyede vuku buluyor. Aynı, şimdiki zaman ve gelecek gibi."
Basitçe açıklayacağım.
Filistin 1900'lü yıllarda Hıristiyan, Yahudi ve Müslümanların ortak yaşadığı bir alandı.
Hıristiyanlar ve Yahudiler oldukça azınlıktı.
Nazi zulmünden kaçan Yahudiler, 1947'de Filistin'de yaşayan akrabalarının yanına gitti.
Bir yıl sonra sokak savaşları, eylemler olmaya başladı.
İsrail işgalci Yahudileri
YouTube kitap kanalımda Ben Robot kitabını önerdim: ytbe.one/Zi_3twAwIPM
14 milyar yıllık evrende robotların üretilmeye başlandığı döneme denk gelmek.
Şu anda bu yazıyı 30 Ekim 2018 tarihinde yazıyorum. Bir zaman kapsülü gibi düşünecek olursak, eğer ki, 1000kitap babadan oğula ya da herhangi bir şekilde nesilden nesile geçen bir site
"İnce Memedler güvende olmak için dağlara sığınırlar, Zebercet oteline, Turgut ise durmadan giden trenlere."
Kitabin genel ruhuna çok uygun bu son cümle ile roman okumaktan aldığım hazzı katlayarak ikinci cildi de bitirdim.
Berna Moran, ilk cilte çok sevdiğim akademik, ciddi ama kendini kolay okutan samimi üslubunu burada da muhafaza