O topraktı ben su. Fazla geldim çamur oldu..
Evet şu perişan dünyada, âvâre nev'-i beşer içinde, semeresiz bir hayatta; sahibsiz, hâmisiz bir surette; âciz, miskin bir insan, bütün dünyanın sultanı da olsa kaç para eder. İşte bu âvâre nev'-i beşer içinde, bu perişan fâni dünyada; insan, sahibini tanımazsa, mâlikini bulmazsa, ne kadar bîçare sergerdan olduğunu herkes anlar. Eğer sahibini bulsa, mâlikini tanısa, o vakit rahmetine iltica eder, kudretine istinad eder. O vahşetgâh dünya, bir tenezzühgâha döner ve bir ticaretgâh olur. Mektubat - 223
Reklam
Su Kasidesi
Tînet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme İktidâ kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâra su.
Ah şu soyutluk. Yığılıyorsun üzerime. Ve parçalıyor ve birleştiriyorsun beni. Ah insan, bilmez mi ki karada bir balık misalidir: sevgi onun tek denizi..
Bir terapi yöntemi olaraktan;
Siz dilediğinizi yapabilirsiniz ama ben kitabımı şu masaya koyup her sabah uyanır uyanmaz biraz okuyacağım, bunun bana iyi geleceğine ve gün boyu bana yardımcı olacağına inanıyorum.
Sayfa 18
Şu yalan dünyaya geldim geleli Tas tas içtim ağuları, sağ iken Kahbe felek vermez benim muradım Viran oldum, mor sümbüllü bağ iken.
Reklam
"Niçin dünya dinleri coğrafik ve toplumsal olarak dağılmıştır... Dinler ve ahlaki sistemler her zaman olduğu gibi şu an için de bulaşıcıdır. Bunlar bulaşıcı bir biçimde sürü-telkiniyle aktarılmaktadırlar ve her biri, bu belirli inanç tarzını özümseyecek kadar homojen bir zihniyet tipi tarafından kapsanan bir alana yayılma eğilimindedirler." ` F. M. Cornford, Dinden Felsefeye, syf. 78.
Görkem Alptekin

Görkem Alptekin

@murevvet
·
22 Nisan 23:15
Bir şişedeki şarabın birbirinden ayrı damlalardan oluştuğu ne kadar söylenebilirse, toplumun bireylerden oluştuğu da o kadar söylenebilir...
Şu dar-ı dünyada en zor şey annesizlik.
"Gözlerine eskileri unutmayı öğret, kulaklarını daha sağlıklı sözlere alıştır. İleri attığın her adımda, geçişin hızlı bile olsa, ihtiraslarını kamçılayacak bir şey, şu ya da bu, karşına çıkacak." Seneca
Sayfa 98 - Olimpos Yayınları, 4. Baskı: Ocak 2023. AnkaraKitabı okuyor
"Ah şu entelektüellerin üç milimetrelik iris aralığından beynin içine tüm bu bilgileri aktarmak için sarf ettikleri bitip tükenmeyen çabalar."
Reklam
Ama sen neyimsin ki benim, sen ki beni asla, asla tanımadın, bir su birikintisinin yanından geçer gibi geçip gittin yanımdan, bir taşa basar gibi üzerime basıp gittin, hep gittin...
Sayfa 48
Roma... Kentin ayaktakımını barındıran Parioli kesimindeki döküntü bir otelde, mutfaklı küçük bir daire tutmuştum. Dostlarım azdı ama insanlardan kaçma, parayı tutumlu kullanma dönemine girmiştim, mutfakta ayaküstü iki lokmayla idare ediyor, bir arabaya atlayacağıma yürüyordum; bu yaptıklarımdan öylesine tiksiniyordum ki arasıra saçma sapan yerlere su gibi para harcayacağım tutuyordu.
Sayfa 129 - Can Yayınları
Azizim! Sen o sultanları gözünün önüne getir ki onlar dünyaya geldiler. Lakin dünyaya itibar etmediler. Dünyanın arkasına düşüp hırsla dünyalık toplamaya çalışmadılar. Ahiret amelleriyle meşgul oldular. Onlar, bu dünyanın ahiret yolunun üzerinde bir yol uğrağı olduğunu anladılar. Buna aldanmak olur mu? Yol tedarikinde bulunup kafileden ayrılmadılar. Bu dünyaya gönül verip aldanmadılar. Aziz kardeşim! Temiz ve pak erler ile aziz canları gör. Onlar bu dünyaya aldanmadılar. Allah-u Teâlâ kendilerine ne verdi ise nefislerinden kestiler. Kendi nefislerine vermeyip fakirlere dağıttılar. Açları doyurup, çıplakları giydirdiler. Muhtaçları arayıp buldular. Kapılarına gelenleri mahrum etmediler. Darda kalanların gönüllerini ferahlattılar, işlerini gördüler. Şu hadis-i şerifi kendilerine düstur edindiler: “Bir kimse, din kardeşinin bir işine yardım etse, Allah-u Teâlâ da onun işini kolaylaştırır. Bir kimse, bir Müslüman’ın sıkıntısını giderir, onu sevindirirse, kıyamet gününün en sıkıntılı zamanlarında Allah-u Teâlâ onu sıkıntıdan kurtarır.” Akıllılar, bu dünyada şu üç şey ile meşgul olurlar. Böylece onlar herkesin üzüldüğü gün, bayram ederler: 1) Dünya seni terk etmeden sen dünyayı terk edesin. 2) Her şeyden kurtulasın. 3) Rabb’inle buluşmadan, Rabb’in senden razı olsun. Bunlara riayet eden kimse, Allah-u Teâlâ ile görüşüp kabrine öyle gider.
Şu anda tüm evrende yalnızca sen gereklisin bana!
Sayfa 538 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] SU İçtiğinde, “Suyu rahmetiyle tatlı ve içilmesi kolay kılan, günahlarımız sebebiyle onu acı ve tuzlu kılmayan Allah’a hamdolsun” derdi.
Sayfa 97
Resim