Ey biçareler! Mezaristana göçtüğünüz zaman, “Eyvah, malımız harap olup sa’yimiz hebâ oldu. Şu güzel ve geniş dünyadan gidip dar bir toprağa girdik” demeyiniz, feryad edip me’yus olmayınız. Çünkü sizin herşeyiniz muhafaza ediliyor. Her ameliniz yazılmıştır. Her hizmetiniz kaydedilmiştir. Hizmetinizin mükâfâtını verecek ve her hayır elinde ve her hayrı yapabilecek bir Zât-ı Zülcelâl sizi celb edip yeraltında muvakkaten(geçici bir süre)durdurur, sonra huzuruna aldırır. Ne mutlu sizlere ki, hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz. Zahmetiniz bitti; rahata ve rahmete gidiyorsunuz. Hizmet, meşakkat bitti; ücret almaya gidiyorsunuz.
Sayfa 65 - Bediüzzaman ~ 20.mektupKitabı okuyor
Kendi hayatımı bizzat kendim ziyan ettim ki şu yaptı bana bunu, şunlar, şunlar, şunlar yaptılar demeyeyim. Yazık ettiler bana demeyeyim, beni heba ettiler, ziyan ettiler, sefil ettiler diye ağlamayayım. Başkalarını suçlayan ve suçladığı o başkalarının umurunda bile olmayan bir zavallı olmayayım, kendi sefaletimin efendisi olayım diye çok uğraştım. Kendimi ziyan etmek için o kadar çok uğraştım ki, otuz küsur yılıma nice sefil otuz yıllar sığdırdım.
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
Vaktinin zayi olmaması için vakitlerini israf eden insanların huzurunda gayet tevazulu bir şekilde oturduğunu şu şekilde haber verir: "Ben vaktimin çok değerli bir nimet olduğunu, söz konusu nimetin kıymetini bilip hayırlı amellerle süslemem gerektiği kanaatine varınca, onların vakitlerini zayi etme ahlakları hoşuma gitmedi. Bunun üzerine onlar hakkında iki yönlü düşünceye sahip oldum: Eğer ki onlara karşı çıkarsam, sevgi bağını koparmış ve onları yalnızlığa sevk etmiş olurum, yok eğer böyle değil de bana geldikleri zaman onları kabul edip içeri alırsam zamanım heba olacaktır. En neticede kendi gayretimle onlarla karşılıklı oturmaya karar verdim. Nefsime yenik düştüğümde ise hızlıca ayrılmak için kısa konuşmaya gayret gösterirdim. Daha sonra vaktimin boşa gitmemesi için onlarla bir arada bulunmak üzere kendime bir vakit belirledim. Onlarla karşılaşmaya hazırlıklı olduğumda ise yaprakları yırtmak, kalemlerimi yontmak/tıraşlamak ve defterleri- mi dürmekle meşgul olurdum. Zira bu sorumluluklarımı yerine getirmem gerekir. Böylesi vazifelerim, derin düşüncelere dalmaya ve onlara tam anlamıyla odaklanmaya muhtaç bırakmıyor. Dolayısıyla vaktimin zayi olmaması adına böylesi sorumluluklarımı, onları ziyaret edeceğim vakte ayırıyordum."
Hazret-i Mevlâna, gönüldeki muhabbet sermâyesini fânî ve izâfî varlıklar uğruna hebâ ederek, Allah aşkından mahrum kalanlar için şu ibretli misâli verir: "Dünyaya gönül verenler, tıpkı gölge avlayan avcıya benzerler. Gölge nasıl onların malı olabilir? Nitekim budala bir avcı, kuşun gölgesini kuş zannetti de, onu yakalamak istedi. Fakat dalın üzerindeki kuş bile bu ahmağa şaştı kaldı."
Kelimemiz: "Nizam"
"...Belki emrolunan, bizden istenen, bu hayret verici nizâm içindeki yerimizi, varlığımızın hikmetini düşünmektir; dilsiz kâinatla konuşmasını bilmektir, onu dile getirmektir..." Nurettin Topçu "...kâinat saadet-i ebediyeyi intac etmese, akılları hayrette bırakan, kâinatta görünen en bâriz, en mükemmel şu nizam, aldatıcı zaîf bir suretten ibaret kalır. Ve bütün maneviyat ve alâkalar, rabıtalar ve nisbetler hep heba olur. Öyle ise o nizamın nizam olması, ancak ve ancak saadet-i ebediyeyi intac etmekle olur. Yani o nizamdaki maneviyat ve nükteler, ancak âlem-i âhirette sünbüllenecektir. Yoksa bütün maneviyat söner, rabıtalar kesilir, nisbetler darmadağınık olur, nizam da berheva olur..." Bediüzzaman Said Nursi "...Her insan sadece kendi aklının kabul ettiği veya kendi vicdanının tatmin olduğu şeyi ölçü olarak kabul ettiği taktirde nizam bozulur ve her yerde ve her şeyde karışıklık başlar..." Mehmed Kırkıncı "Nizam-ı âlem, nizam-ı âdemdir.," Âdeme nizam vermeden , âleme nizam veremezsiniz. Yasin Pişgin "...Göklere, yerlere, denizlere nizam veren Allah, insanlar için de İslam nizamını göndermiştir..." Hekimoğlu İsmail
teklifi kabul ettiyse de “Jobs sözünü hiçbir zaman tutmadı.” Her Homebrew toplantısında Apple, SLAC salonunun girişinin yakınındaki bir oyun masasının üzerine diğer amatör bilgisayarlarının yanına konurdu. Bu eğimli geniş salonda mikro-bilgisayarlarla ilgili hemen her önemli gelişme mutlaka su yüzüne çıkardı ve kulüp bülteni yeni ürünleri, fuar
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.