Olgun bir ruhun sahip olduğu huzur, güneşten intişar eden bereketli şualar gibidir. Güneş nasıl fiziksel olarak dünyayı aydınlatıyorsa olgun bir ruhun huzuruda kendisine yaklaşan bireyin gönül aynasını parıldatır.
Sayfa 24
Bâki ve güneş gibi ve elmas misillü hakikatler, fâni şahıslar üzerine bina edilmez ve fâni şahıslar o kıymettar hakikatlere sahip çıkamazlar
Sayfa 567
Reklam
Nev'-i beşerin en büyük mes'elesi Cehennem'den kurtulmaktır. (Şualar 232.sh - Risale-i Nur)
Dünyevî saadet için bir Cennet, bir melce, bir tahassüngâh ise; aile hayatıdır. Ve herkesin hanesi, küçük bir dünyasıdır. (Şualar 183.sh - Risale-i Nur)
Sayfa 183 - envar neşriyatKitabı okudu
Bu hayatımın en saf lezzeti ve en hâlis saadeti imandadır. Yani, beni yaratan ve yaşatan bir Rabb-i Rahîm'in mahluku ve masnuu ve memlûkü ve terbiye-gerdesi ve nazarı altında olmasına ve ona her vakit muhtaç bulunmasına ve o ise hem Rabb'im hem İlah'ım hem bana karşı gayet merhametli ve şefkatli bulunduğuna kat'î imanım öyle kâfi ve vâfi ve elemsiz ve daimî bir lezzet ve saadettir ki tarif edilmez. Ve اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلٰى نِعْمَةِ الْا۪يمَانِ ne kadar yerindedir diye âyetten fehmettim.
Evet, ben kendi hayatımda ve şuurlu fiillerimde bilmek, işitmek, görmek, söylemek, istemek gibi çok manalarıyla bildim ki bu kâinatın şahsımdan büyüklüğü derecesinde daha büyük bir mikyasta Hâlık'ımın muhit ilmini, iradesini, sem' ve basar ve kudret ve hayat gibi evsafını ve muhabbet ve gazap ve şefkat gibi şuunatını anladım; iman ederek tasdik ettim ve itiraf ederek bir marifet yolunu daha buldum.
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.