Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
M.Kemal Paşa'nın ekonomi sahasındaki ilk büyük faaliyeti, İzmir İktisat Kongresi'ni örgütleyerek ulusal bir iktisadi hareketi başlatmasıydı. Milli Mücadele'nin askeri safhası zaferle sonuçlandıktan sonra, tamamen harap düşmüş olan bir ülkeyi ekonomik bakımdan kalkındırmak için cumhuriyetin ila- nından yaklaşık sekiz ay önce ve Lozan Konferansı'na ara verildiği 17 Şubat-4 Mart 1923'te, İzmir İktisat Kongresi 1135 delege ile "Misak-i İktisadi Hedefler" doğrultusunda toplandı.
Sayfa 24 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat 1923'te Gazi Mustafa Kemal tarafından açıldı. Kongre Başkanı, Kâzım Karabekir idi. Çağrılan yaklaşık iki bin temsilciden 1135'i gelmişti. Gazi'nin açış konuşmasında temas ettiği noktalar şöyle özetlenebilirdi: "Sizler, halk sınıfları içinden seçilerek geliyorsunuz. Halkın sesi, hak'ın
Sayfa 13 - Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal, iktisadi kalkımayı milli çıkarlar için en önemli koşullardan birisi olarak kabul etmiştir. 17 Subat 1923'te ilk İzmir İktisat Kongresi nde yaptığı açılış konuşmasında "Türk tarihi incelenirse gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Kazanılmış zaferlerin ve uğranılmış başarısızlıkların tümü iktisadi durumla ilgilidir." diyecektir. Mustafa Kemal şöyle özetliyordu: "Her şeyden önce tarıma ve çiftçiye önem verilecektir. Çünkü ülkemiz halkının büyük bölümü tarımla uğrașan köylülerdir ve Köylü, bu yeni dönemde, efendimiz olacaktır. Bunun için köylüyü bir cendere gibi sıkan aşar vergisi kaldırılacaktır.
Sayfa 167Kitabı okudu
Mustafa Kemal & Hilafet
Türkiye'de ise Mustafa Kemal Paşa, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında yapılacak İzmir İktisat Kongresi'ne katılmak üzere yola çıkmış ve yol esnasında 15 Ocak 1923'de Eskişehir'de 18 Ocak 1923 tarihinde İzmit'te konuşmasında "Bütün İslam âleminin gerçek kurtuluşuna kadar varlığını korumayı görev bildiğimiz Hilafet
Sayfa 127Kitabı okudu
Direnişin Utkusu
İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat 1923'te, işte bu ara dönemde toplandı. Bununla, Batılılara verilmek istenen ileti açıktı: Bolşeviklerle içinde bulunan siyasal ve askeri işbirliğine karşın, yeni Türkiye Devleti kapitalist bir düzene yönelme kararındaydı. Ancak Lozan'ı sonuca götürebilmek için Batılıların kuşkularını gidermek yetmiyordu. İçteki çatlakların da ortadan kaldırılması gerekiyordu. Gerçekten de, Lozan görüşmelerini çok yakından izleyen Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, konferansın başarısı için kaçınılmaz olan ödülleri kabul ettirmek pek güç görünüyordu. Bu engeli aşma amacıyla, 1 Nisan 1923'te, TBMM'de yeni seçim kararı alındı. 16 Nisan 1923 günü, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş olan Birinci TBMM son birleşimini yaptı.
Sayfa 240 - İmaj YayıneviKitabı okudu
Curzon, İsmet Paşa'nın bu direnişini "inanılmaz" olarak nitelendirmiştir. Bompard ise, "bir cürüm," demiştir. Ismet Paşa da Bompard'a verdiği karşılıkta Türkiye'yi köle durumuna düşürmek istediklerini belirterek, adli kapitülasyonlar konusunda Türkiye'nin bağımsızlığına ve egemenliğine saygı gösterilmesini
Sayfa 455 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal'in 17 Şubat 1923'te düzenlenen İzmir İktisat Kongresi'nde yaptığı konuşma, pratik koşullara göre belirlenen ekonomik hedefleri ortaya koyuyordu. Tarihî referanslar ve akıllıca düşünülmüş şiirsel betimlemeler kattığı konuşmasına, Türk halkının bu hedeflere ulaşabileceğine yönelik bir inanç hâkimdi. "Osmanlı tarihi, milletin arzu ve ihtiyaçlarını yerine getirmek için meydana gelen olayların ve harcanan çabaların tarihi değil, birkaç despotun şahsi kapris ve heveslerini tatmin etmek amacıyla gerçekleşen olayların tarihidir… Venedik devletinin teklif ettiği bir ticaret anlaşması, şerefine uymadığı gerekçesiyle Kanuni Sultan Süleyman tarafından reddedilmişti (…) Kılıçla fetih yapanlar sonunda pullukla fetih yapanlara yenilmeye mahkûmdur (…) Askeri zaferler ve diplomatik başarılar ne kadar parlak olursa olsun, iktisadi başarılarla takviye edilmediği takdirde uzun ömürlü olması beklenemez. Bu sebeple, parlak zaferlerimizi iktisadi zaferlerle taçlandırmamız şarttır." Mustafa Kemal'in yeni savaş meydanı gelecekte yatıyordu. Geleceği gören dürbününde pulluklar kılıçlara karşı galip geliyordu.
Sayfa 198 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi'nde söylediği gibi kazandığı askeri ve siyasi zaferi ekonomik zaferle taçlandırdı. Önce Osmanlı'nın tüm bağımlılıklarına son verdi: Lozan'da kapitülasyonları kaldırdı. Osmanlı borçlarını ödemeye başladı. İmtiyazlı yabancı şirketlere son verdi. Yabancıların elindeki demiryolu, liman, banka gibi stratejik yatırımları millileştirdi. Jandarmalı Tütün Rejisi'ne son verdi. Gümrükleri belirledi. Köylüyü ezen ağır vergileri kaldırdı. Böylece tarlalar yeniden ekildi. Ülkenin dört bir yanında fabrikalar, bankalar, limanlar kurdu. Türkiye üretmeye başladı. Türkiye üç beyazda; bez, şeker ve unda kendi kendine yeter hale geldi. Türkiye'yi demirağlarla ördü.
Sayfa 53 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
250 syf.
·
Puan vermedi
Atatürk ve Türk Devrimi'nin eğip bükmeden yaşımca bir kitleye anlatmak istediklerimin özeti yapılmış. Böyle bir kitaba daha fazla bir söz söylenemez. Çok keyif aldım. Uygarlığımızı bize emanet eden, Ümmet bilincinden millet bilincine, çok uluslu saçmasından Türk olmaya giden antiemperyalist ve halkçı tutumla 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi ile ekonomik bağımsızlığımızı temin eden, Medeni dünyanın göbeğine ulaştıran, Aşırı yakışıklı sarışın bozkurt, Mavi Gözlü Kemal Mete'ye O yüce Başbuğ 'a selam olsun.
10 Yıla Sığan Dünya: Kurtuluş ve Kuruluş
10 Yıla Sığan Dünya: Kurtuluş ve KuruluşKemal Tayfur · Beşiktaş Belediyesi · 20201 okunma
Eylül 1922' de İstanbul basınının temsilcileriyle yapılan bir toplantıda, Hüseyin Cahit, Mustafa Kemal'e şöyle bir soru yöneltti: "Neden Latin alfabesini kabul etmiyoruz?" Atatürk'ün cevabı "henüz sırası değil" oldu. Bu cevap, söz konusu dönemin Birinci Meclis dönemi olduğu ve vekiller arasında meslekleri din adamlığı olan 50 civarında hoca ve bunlara ek olarak sekiz tarikat şeyhi ile mesleklerini 'aşiret reisliği' olarak tanımlayan beş kişi bulunduğu hatırlanırsa anlam kazanır. Şubat 1923'te düzenlenen İzmir İktisat Kongresi'nde, üç işçi delegesi Latin harflerinin kabulü yolunda bir önerge teklif ettiler. Kongreye başkanlık eden General Kazım Karabekir, İslam'ın birliğine zarar verdiği gerekçesiyle bu önergeyi uygunsuz buldu ve konu üzerine şu sözleri sarf eden bir konuşma yaptı: "Derhal bütün Avrupa'nın eline güzel bir silah vermiş olacağız, bunlar Alem-i İslama karşı diyeceklerdir ki, Türkler ecnebi yazısını kabul etmişler ve Hırıstiyan olmuşlardır. İşte düşmanlarımızın çalıştığı şeytanetkarane fikir budur."
Reklam
Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi
Şu kararlar alındı... Özel teşebbüse kredi veren devlet bankası kurulmalı. El işçiliğinden fabrikaya geçilmeli. Yabancı tekellerden kaçınılmalı. Ecnebi sermayeye aleyhtar değiliz, ancak, kendi kanunlarımıza uymayan müesseselerle münasebet kurulmamalı. İş erbabına amele değil, işçi denmeli. Sendika hakkı tanınmalı. Türk halkı kullandığı eşyayı kendi üretmeli. Servette, ithalatta israftan kaçınmalı. Ormanları evlat gibi sevmeli, orman yetiştirmeli. Hazine üzerinde oturduğumuz unutulmamalı. Madenlerimiz işletilmeli. Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik, en büyük düşmanımız. Yenilikleri severek benimsemeliyiz. Ecdat mirası olan denizcilik yayılmalı. Hayvanlara insan gibi dikkat etmeli, çoğaltmalı. Meslek, zümre, el ele vererek birlik kurmalı. Türk kadını, çocuğunu milli iktisada göre yetiştirmeli.
Sayfa 357Kitabı okudu
Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi'ni topladı. İktisatsız, cumhuriyet mumhuriyet olmayacağını biliyordu. Tüccar, sanayici, çiftçi, işçi, eğitimci 1135 delege katıldı. Şu kararlar alındı... Özel teşebbüse kredi veren devlet bankası kurulmalı. El işçiliğinden fabrikaya geçilmeli. Yabancı tekellerden kaçınılmalı. Ecnebi sermayeye aleyhtar değiliz, ancak, kendi kanunlarımıza uymayan müesseselerle münasebet kurulmamalı. İş erbabına amele değil, işçi denmeli. Sendika hakkı tanınmalı. Türk halkı kullandığı eşyayı kendi üretmeli. Servette, ithalatta israftan kaçınmalı. Ormanları evlat gibi sevmeli, orman yetiştirmeli. Hazine üzerinde oturduğumuz unutulmamalı. Madenlerimiz işletilmeli. Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik, en büyük düşmanımız. Yenilikleri severek benimsemeliyiz. Ecdat mirası olan denizcilik yayılmalı. Hayvanlara insan gibi dikkat etmeli, çoğaltmalı. Meslek, zümre, el ele vererek birlik kurmalı. Türk kadını, çocuğunu milli iktisada göre yetiştirmeli.