Ey Sodom yöneticileri, RAB’bin söylediklerini dinleyin; ey Gomora halkı, Tanrımız’ın yasalarına kulak verin. “Kurbanlarınızın sayısı çokmuş, bana ne?” diyor RAB, “yakmalık koç sunularına, besili hayvanların yağına doydum. Boğa, kuzu, teke kanı değil istediğim. Huzuruma geldiğinizde avlularımı çiğnemenizi mi istedim sizden? Anlamsız sunular getirmeyin artık. Buhurdan iğreniyorum. Kötülük dolu törenlere, Yeni Ay, Şabat Günü kutlamalarına ve düzenlediğiniz toplantılara dayanamıyorum. Yeni Ay törenlerinizden, bayramlarınızdan nefret ediyorum. Bunlar bana yük oldu, onları taşımaktan yoruldum. Ellerinizi açıp bana yakardığınızda gözlerimi sizden kaçıracağım. Ne kadar çok dua ederseniz edin dinlemeyeceğim. Elleriniz kan dolu. Yıkanıp temizlenin, kötülük yaptığınızı gözüm görmesin. İyilik etmeyi öğrenin, adaleti gözetin, zorbayı yola getirin, öksüzün hakkını verin, dul kadını savunun...
Dindar Yahudiler, Şabat (dinlenme günü) ve bayramlarda günde üç kez veya daha fazla dua ederler ancak toplu ibadet için bir sinagoga katılmak zorunlu değildir. Sadece Tevrat'tan pasajlar okumak, Birkat Hamazon'u ( yemeklerden sonra şükran duası) okumak veya düğünler, cenazeler gibi belirli etkinlikler için on yetişkin Yahudi'den ibaret bir minyan gerekir.
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını
mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı
sahici bir şeysen eğer söyle bakalım
neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih
yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı
koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için
incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı
sor gücün sormaya
23 Şubat 1987 günü sabah saat 7'yi 35 dakika 41 saniye geçe uzayda korkunç bir patlama oldu. Dünyamızdan 170.000 ışık yılı ötede Samanyolu Galaksimize bağlı Büyük Maggelan takımyıldızları içindeki bir Süpernova, Güneşimizden tam bir milyar kat fazla ışık saçarak infilak etti. Patlama o kadar şiddetliydi ki; Dünyamızın güney yarımküresinden çıplak gözle dahi farkedildi.
Bu süpernova patlaması aslında zamanımızdan 170.000 yıl önce gerçekleşmişti. Ama, saniyede 300.000 kilometre yol alan ışınlar, Dünyamıza ancak şimdi ulaşabilmişti..
Her sabah nereye gittiğini
bilmeden işe giden, her akşam
nereden çıktığını bilmeden bir
işten çıkan, sevmediği işi yapan,
sevmediği hayatı yaşayan,
sevmediği kişilerle yaşayan,
gelip geçen bütün
ölü kentlerin,
ölü doğmuş çocukları.
Maksim Gorki