152 syf.
·
Not rated
Yanlis devirde dogmus bir kadinim ben, hiçbir sey düzeltemez bunu. Gelecekte hatirlanacak miyim, bilmiyorum ama sayet hatirlanirsam magdur bir kadin olarak degil, cesur adimlar atmis ve ödemesi gereken bedeli korkmadan ödemis biri olarak görülmek istiyorum.
Mata Hari'nin tek suçu özgür bir kadin olmakti: Sinirlar ve sinirlamalarla dolu bir
DOSTOYEVSKİ
Yazarı: Henri Troyat; Cem Yayınevi; Biyografi; 1973 basımı; Türkçemize Çeviren: Leyla Gürsel; Kapak resmi: Güner Ener;
461 sayfa (10) (21.05.2010)
Yukarıda künyesini yazarak tanıttığım, uzun yılları geride bırakmış olan bu kitap 1973 yılında, Ahmet Sarı Matbaası'nda dizimi ve basımı yapılmış, 'Cem Yayınevi'nden çıkmış
1935’te tüm subay ve astsubaylara dağıtılan bu kitap, 1937’de bir talimatla geri toplatılmış.Yahudi casus Suzy Liberman'ın anıları..Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Merhaba:)))) Harika bir kitapla geldim!! Gerçek bir hayat hikayesi olduğunu öğrenip, buradaki incelemelere de baktıktan sonra hemen satın aldım. Aşırı güzeldi kitapta ne ararsanız var.
Suçunuz kadın olmak hatta suçunuz özgür olmaksa bu kitap tam size göre! Gerçek adı olmasada kendini öyle tanıtan Mata Hari'nin insanların karşısında soyunması, itibarlı erkeklerle ilişkiye girmesi bu kadını en tehlikeli en günahkar yapıyor...
Konunun en başına gelirsek, Namı değer Mata Hari küçük yaşta okul müdürü tarafından tecavüze uğruyor ve bakireliğini kaybediyor. Bunu ailesine, arkadaşlarına söylemeye utanan Mata Hari, arkadaşlarının başına geldiğini öğrenince onlara bahsediyor. İlerleyen zamanlarda bu konuyu örtbas etmek istercesine bir subay ile tanışıp evleniyor. Bu adam zengin, yakışıklı ve hastalık derecesinde kıskanç, kısacası psikopat biriyle evleniyor.
Evlendiği adam ona fahise muamelesi yapıp kadına şiddet uyguluyor hatta ve hatta kadına nasıl tecavüze uğradığını anlatmasını isteyip onu uyguluyor... Neyse ki Mata Hari bu adamdan kaçıp Pariste yeni bir hayata başlıyor. Hayatını dans ederek sürdüren Mata Hari casuslukla suçlanıyor öyle bir şey olmadığını söylesede kimse ona inanmıyor ve tutuklanıyor.
Ben çok sevdim zaten çok sevdiğim bir yazarın elinden çıkmış olması da beni okumaya itti. Akıcı, haksızlığı, adaleti içinde barındıran bir kitap.
Tavsiyemdir<3
Dreyfus Olayı
Kitap, Emile Zola'nın Dreyfus Olayı sırasında gördüğü haksızlıkları dönemin cumhurbaşkanına mektup yazarak açıklamasını anlatıyor. Dreyfus Olayı ise şöyle:
Fransa, Almanya ile yaptığı savaş sonrası bozguna uğradıktan sonra, her zamanki gibi "hatasız" tiplerin bir günah keçisi arayışı ile başlayan, nihayetinde bu işe karışan
48 syf.
8/10 puan verdi
Kısa ve Etkileyici
Emile Zola'nın Dreyfus Davası'na dikkat çekebilmek için dönemin cumhurbaşkanına hitaben kaleme aldığı mektubu.
Yahudi kökenli bir subay olan Dreyfus haksız yere casuslukla suçlanıyor. Kanıt olmamasına rağmen, tamamen hukuksuzca yapılan bir yargılama sonucu Dreyfus sürgüne gönderiliyor. Aslında ufak bir araştırmayla asıl casus ortaya çıkabiliyor fakat ordu itibarının sarsılacağı kaygısıyla olayı açığa çıkarmıyor.
Emile Zola Dreyfus'un haksız yargılanmasına sebep olanların suçlarını yüzüne vurmakla kalmayıp, toplumsal olarak da nasıl bir bozulmaya gittiklerini gösteren bir yazıdır benim gözümde. Yargılama yanlışlığına başlarda herkes göz yumarken, Emile Zola sorumluların isimlerini vererek onların işledikleri suçları yüzlerine tokat gibi çarpar. Hatta yargılanmayı bile göze almıştır.. Emile Zola bu cesareti ve adalet adına başkaldırısıyla anılacaktır. Tek cümle ile özetlemek gerekirse Haksız yargılama neticesinde mahkumiyetine ilişkin sorumlular hakkında bir haykırış yazısı.
Güçlünün yanında durup dalkavukluk yapmak yerine mazlumdan taraf olup haksızlığın üzerine koşar adım yürüyen, nice karanlığı aydınlatmak için meşale olup yanmayı göze alan Emile Zola gibi insalara selam olsun.