Dikkat spoiler içerir :)
Karantinanin şu evde geçen boş günlerinde okuduğum kitap. 687 sayfa olması ,uzun zamandır hiç kitap okumayan beni endiselendirmisti. Nasıl bitiricem yaav ?' düşüncesiyle başladığım kitap, huuup diye bitmese de yaklaşık 16 günde bitirebildim. Zevkle okudum. Bı arkadaşım; suç ve cezayı okurken , kitap karakteri Raskolnikov'un karamsarlığini hiç sevmediğini suç ve cezanın hiç ona göre bir kitap olmadığını söylemişti. Bir kitabı sevip sevmemesi Okuyucunun karakterine göre şekilleniyor demişti. Çok konuşkan, aktif olmayı seven arkadaşıma göre bu kitap çok sıkıcıydı. Ama bana göre Hayır ! Kitap kendinden nefret eden , arayış içinde olan , suçluluk psikolojisi ile yaşayan insanı harika anlatmıştı. Ben tam da Raskolnikov'un yaşadıklarını yaşıyorum kafamın içinde . İki insanı baltayla öldürecek kadar olmasa da kafamın içi olumsuz düşüncelerle dolu. Ya da bu dünyaya boş bir sebep için gelmemiş olmalıyım düşüncesi var kafamda. unutulmayacak biri olmak için ne yapmalıyım? Nasıl bir insan olacağım ve ben ne istiyorum ? Raskolnikov düşünüyor : Bu dünyada olağanüstuler ve sıradan olanlar olarak iki tip insan vardır. Siradanlar uysal, söz dinler kişiler olarak yaşarlar . Topluma birazcık söyleyecek yeni birşeyleri olanlar , yeni birşeyler yapmak isteyenler kimi az kimi çok suçlu olmak zorundadırlar..
Raskolnikov, kitabın sonuna kadar kendiyle mücadele etti , kavga etti . Bu yüzden çevresinde onu seven insanlari kendisinden uzaklaştırdı. Oysa o da o insanları seviyordu , bunu ancak kendine düşman olmaktan vazgecince anladı.
16 Nisan 2020 || Sabah namazından sonra uyumadığım bir günden