Hayatımın en zor günlerinden birini geçirdim bugün. Ama sokaktaki canların yaşadığı şeylerin yanında bizim zor günlerimiz ne ki!
Hiçbirimiz arabanın arkasına bağlanıp ciğerimiz patlayana kadar koşturulmadık mesela.
Hiçbirimiz ''aa birisi bize yemek koymuş'' umuduyla sevinip zehirlenmedik.
Hiçbirimiz kımıldamayalım diye kemerle
Dünya edebiyatının en iyi eserlerinden olduğu varsayılan Suç ve Ceza’yı anlamak için Raskolnikov'un eylemlerini ve düşünsel formunu sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.
# YÜZLERCE İYİLİK ELDE ETMEK İÇİN BİR KÖTÜLÜK YAPILABİLİR Mİ?
Raskolnikov'un maddi durumu oldukça kötüdür. Üniversite öğrencisi olan Raskolnikov, roman boyunca
Okumadan önce korkutmuştu hacmi!
Kalın gelmişti gözüme!
Ah o lanet olası ön yargılar!
"Sen bu kadar çok şeyi, bu kadar az sayfaya sığdırabilmeyi nasıl başardın
Lev Tolstoy!"
Evet doğru duydunuz!
En son bu duyguyu
Tarihin en suçlu bilinmeyeninden, daha çok ölümleriyle bilinene...
Ben, erkek. Bir çocuktum zamanında, öyle de kalmam gerekirdi. Sonraları artık büyümem gerektiği anlatıldı.
Masumluğumu kaybettiğim nokta işte tam da o kırılma noktasıydı.
Anlatılması gereken hikaye ise benim değil, unutulanlara ve anlatılmayanlara ait olan yarım kalmış
"Spoiler İçerir.. "
Yazarın sözüyle başlamak isterim : Gerçek Bir Kadının Öyküsüdür Bu Kitap ..!
Psikiyatrist olan yazarımız Kanatır Cezaevi'nde bir grup kadın mahkumun kişilik yapıları üzerine bir araştırma yürütmeye başlar . Sonra diğer mahkumlardan ziyade Firdevs adında mısırlı bir kadın mahkum dikkatini çeker . Firdevs 10 gün sonra
Tarihin en suçlu bilinmeyeninden, daha çok ölümleriyle bilinene...
Ben, erkek. Bir çocuktum zamanında, öyle de kalmam gerekirdi. Sonraları artık büyümem gerektiği anlatıldı.
Masumluğumu kaybettiğim nokta işte tam da o kırılma noktasıydı.
Anlatılması gereken hikaye ise benim değil, unutulanlara ve anlatılmayanlara ait olan yarım kalmış
“(…)Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.”
Spoiler :(
Bazı kitaplar vardır tadı damağınızda kalan, yüreğinize dokunan.
Fareler ve İnsanlar benim için öyleydi. Kitap gizliden gizliye bize o kadar çok mesaj veriyor ki; yoksulluk, ırkçılık, dostluk, vefa, hırs, masumiyet, saflık... vb. konulara değinmiş zengin içerikli bir kitap.
Fareler ve insanlardan kasıt bence büyük insanlar ve KÜÇÜK insanlar.
Amerikalı yazar George Raymond Richard Martin'in bu aralar sıkça rastladığım, sosyal medya kullanan hemen hemen herkesin bir kere de olsa okuduğu çok güzelbir cümlesi var. Bu cümleyi okuduktan sonra, iyi ki kitaplar var hee, diyorsunuz kendinize. Kitap okuyor olmanın verdiği o eşsiz huzuru ve gururu yaşıyorsunuz. Aslında günde 1 saat de olsa
"Dünlerim benimle birlikte yürüyor. Onlar adımlarını bana uyduran ve omzumun üzerinden beni izleyen gri yüzler."
Hayatının yükünü bütün ağırlığıyla sırtında taşıyan bir adamın hikayesi..
Kendini, kendine açmıştı. Dinleyici de konuşmacı da kendisiydi. Neyin nerede yanlış gittiğini, sorunun nerede başladığını çözmeye çalışıyordu. Bunun
Kadın hamile. Bebek erkekmiş.
Aile mutlu çok mutlu.
Bebek doğdu, pipisini gösterdi amcalara.
Amcalarda bayram sevinci. Dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü.
Bebek terledi, çırılçıplak soydular, evde misafirlikte, mahallede böyle gezdi. Bu hakka sahipti çünkü pipisi vardı.
Bebek biraz büyüdü. Sünnet olacak.
Davullar, zurnalar,
"Suç Ve Ceza" Dostoyevski'nin olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. Kitap toplumsal kötülüklerin sebeplerini, nasıl gerçekleştiğini, kişi psikolojisinin doruk noktasını ortaya koyarken yapanların cezalarını çekmesi gerektiğini suçun hiç bir zaman üstünün örtülmeyecağini er ya da geç ortaya çıkacağını anlatır.
Raskolnikov fakir ve bir