Her fenomen, daha büyük bir başka fenomenin bozulmuş biçimidir: zaman, sonsuzluğun bir kusuru; tarih, zamanın bir kusuru; hayat, o da maddenin bir kusuru.
Ne zaman ki Zaman bana büyük acılar çektirse, ikimizden birinin havaya uçması gerektiğini, bu acımasız karşılaşma içinde sonsuza dek sürüp gitmenin mümkün olmadığını düşünürüm...
Düş kırıklıklarım bir merkeze yönelip sistem olarak değilse de en azından bir küme olarak toparlanacak yerde, örgütlenemedikleri için, her biri kendisini biricik sanarak ve böylece kaybolarak savrulup gittiler.
Her bireysel huzursuzluk, son kertede, kozmogonik bir huzursuzluktan ibarettir; duyumsamalarımızın her biri -varlığın kim bilir nerenin dışına çıkmasını sağlayan- o ezeli duyumsamanın kefaretini öder.