Nefs, Akıl ve İmaN
İlim ve Sanat, IV, 23 (1989) Çağdaş toplumlar, yirminci yüzyılda gerçek bir cahiliyet devri yaşıyor. Bunca bilimsel ve teknolojik ilerlemeye rağmen çağın insanı mutsuz ve muzdarip, savaşlar, sömürüler, yalanlar, çılgınlıklar, zulümler, edepsizlikler, sefaletler, dengesizlikler, cinayetler, intiharlar, hastalıklar... İnsanlık özlediği huzur ve
Ayşen Şahin diyor ki
Başka bir şey düşünüyorum bakalım, hepimizi birden kurtaracak bir şeyler. Çünkü biliyorum ki bir başka ömür yok ve memlekette gayri safi umut çok.
Reklam
İntihar?
İntihar etmek sadece kişinin kendi safi isteği doğrultusunda yapılacak bir eylem midir? Örneğin canını alacak büyüklükte bir tehlikeye canını kurtarmak ve kurtarmamak arasındaki ince çizgide duran o hamleyi yapmak, intihar etmek ile kader arasındaki fark mıdır? İntihar etmemiş olmak için sadece gelecek ölümü canı gönülden istemiyor olmak mı gerekli. Ya beyninin bir yerlerinde intihar etme düşüncesi bulunuyorsa ve o an refleksle karar verip ölümü seçtiyse ve bu aslında istemediği bir seçimse?
Onurlu Orospu
Sahiden çok yorulmuştum çünkü para karşılığında fiziksel güç ve zamanımı satmıştım yani orospuluktan çok ta bir farkım yoktu. Fakat birileri çalışmanın kutsal olduğunu inandırmış ordan paçayı kurtarmaya çalışıyoruz, ama kim,nasıl ne şartlarla çalıştığını sorgulamıyoruz ve onurlu orospu olarak nitelendiriyoruz kendimizi, zaten insan onuru hariç her şey kutsal olmuş bu devirde. İçimdeki gurur utanma sen ekmeğini kazanıyorsun her ne kadar söylese de adalet duygum bunu müsaade etmiyor Neden mi? Ciğeri peş kuruş etmeyen insansı varlıklarla uğraşıyorum, "leş gibi kokar ama parası temizdir" derdi bizim patron, ona hizmet zorunluluğum varmış. Çalışırken "kapitalizm dindir" söylemini daha net kavrayabildim bu yüzden diyorum Nietzsche yanılmıştır. " Tanrı ölmedi biz onu öldürmedik" biz onu "parayı dönüştürdük" böylece samimiyetimiz daha artmış oldu Tanrı ile. Street Of Shame (1956) filminde bir sahne var çocuk ergenlik çağına gelince geneleve gidiyor ve annesiyle karşılaşıyor çünkü Tanrı (para) başka seçenek bırakmamış... Ay işçiler ve ekmeğiniz peşinde koşanlar kendinizi bir tanrı bulun, bu sistemin Tanrısı sizi unutmuş, sizi orospuluktan başka seçenek bırakmamış... Safi Ekim/ İstanbul
Tasavvuf...
“Ey itmi’nâna ermiş (itaatkâr) nefs! Sen O’ndan, O da senden râzı olarak Rabbine dön! (Sâlih) kullarımın arasına katıl ve cennetime gir.” (el-Fecr, 27-30) Özü itibâriyle tasavvuf; gönül âlemimizin, Cenâb-ı Hakk’a yakın bir hâle gelmesidir. Bu sâyede Hak Teâlâ, muhabbetiyle bütün gönlü kuşatmaya başlayacak ve gittikçe daha fazla tanınarak kulda bir “vuslat” kıvâmı oluşacaktır. İşte bu kıvam; bizi kurtaracak olan keyfiyettir. Bizlere Hira ve Sevr’den kalan mukaddes bir mîrastır. Bu hâli elde edebilmenin yolu ise, kalb tasfiyesi ve nefs tezkiyesidir. Diğer bir ifâdeyle tasavvuf, sulhü olmayan mânevî bir cenktir. Yâni bir ömür boyu nefsin süflî arzularını bertarâf etmeye çalışmaktır. Tasavvuf; ihlâstır, istikâmettir, rızâ ve teslîmiyettir.
Dünyaları başlarını yesin ve yiyecek
"Ey bedbaht! Ben seni idam-ı ebedîden kurtarmaya ve fâni hayvaniyetin en süflî ve elîm derecesinden bir bâki insaniyet saadetine çıkarmaya çalışıyorum; sen benim ölümüme ve idamıma çalışıyorsun. Senin bu dünyada lezzetin pek az, pek kısa; ve âhirette ceza ve belâların pek çok ve pek uzundur. Ve benim ölümüm bir terhistir. Haydi def ol! Seninle uğraşmam, ne yaparsan yap!" der. O zâlim düşmanına hiddet değil, belki acıyor, şefkat ediyor, "Keşke kurtulsaydı" diyerek ıslahına çalışır. Bediüzzaman
Reklam
İnsan ' daki Nefisler
☰ İslam ve İhsan NEFSİN MERTEBELERİ Nefsin yedi mertebesi vardır. Bunlar; Nefs-i Emmâre Nefs-i Levvâme
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.