"Ama o benim kardeşim gibi" diyenlere...
Saîd b. Süfyân anlatıyor: Kardeşim vefat ederken, miras kalan malından yüz dinarını Allah yolunda harcamamı vasiyet etmişti. Bu münasebetle, Mü'minlerin Emîri Osman b. Affân'ın (r.anh) huzuruna çıktım. Yanında biri oturuyordu. Benim üzerimde de o anda, yakası ve kenarları ipek işlemeli bir entari vardı. O adam, beni böyle görünce entarimden tutarak çekmeye başladı. Neredeyse entarimi yırtacaktı. Hz. Osman (r.anh): "Adam bırak!" deyince o da bıraktı ve "Allah Resûlü'nün emirlerini çok çabuk terk ettiniz!" dedi. ... Halife Hz. Osman'ın huzurundan çıkınca yakamdan çeken adamın kim olduğunu sordum, "Ali b. Ebî Tâlib'tir," dediler. Bunun üzerine, Hz. Ali'nin evine gittim ve: "Bana niçin öyle davrandın, neyimi gördün ki?" diye sordum. Şu cevabı verdi: "Ben Hz. Peygamberden (sav) şöyle buyurduğunu işitmiştim: 'Çok sürmeyecek, ümmetim nâmahrem kadınlara yakın durmayı ve ipek giymeyi mübah sayacak.' İpek elbiseyi de, Müslümanlardan ilk defa senin üzerinde görüyorum." Said der ki: Onun bu sözleri üzerine, yanından çıkınca elbisemi hemen sattım.
Sayfa 118Kitabı okudu
Yahya b. Saîd el-Kattân (v. 198/813)'ın şöyle dediğini nakletmektedir: "Şu'be ricâl konusunda falanın falandan rivâyetinin durumunu en iyi bilendi, Süfyân ise sâhib-i ebvâb (konularına göre hadîsi en iyi bilen) idi."
Sayfa 213
Reklam
Müctehid İmam Ebu Amr Abdu’r-Rahman bin Amr el-Evzai’nin İ’tikadi Görüşleri اعْتِقَادُ أَبِي عَمْرٍو عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَمْرٍو الْأَوْزَاعِيِّ 315 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ عُثْمَانَ , قَالَ: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَمْدَانَ , قَالَ: حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُوسَى , قَالَ: حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو , قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو
İnsandan, kendisinin zayıf kaldığı ve başkasının güç yetirebildiği şeylerin istenmemesi gerekir. Çünkü her insan kendine faydalı olanı daha iyi bilir. Râbia(²⁴) şöyle demiştir: “Eğer kalbin fâlûzec yemekle iyi olacaksa onu ye.” ● Müslim, 2957. Cabir (r.anh)'dan rivayet edilmiştir. ● Ebu’l-Hâris (Hicrî 94-175). Yaşadığı çağda hadis ve fıkıh bakımından Mısırlılar’ın imamıydı, meşhur cömertlerden biriydi. ● Süfyan B.Saîd B.Mesrûk el-Kûfî (97-175). Hadis hususunda müminlerin lideri olup ilim ve fetva yönünden çağdaşlarının efendisiydi. Saklanmış olduğu hâlde Basra’da vefat etti. ● Abdurrahman B.Mehdî El-Lü’lüî, Ebu Saîd. Hadis hafızlarının büyüklerinden olup İmam Şafiî Risale kitabını ona yazmış ve demiştir ki, dünyada ona denk birini tanımıyorum. ● Ebu Yezîd es-Sevrî el-Kûfî. Çok ibadet eden ve muhadramûndan olan biriydi. En akıllı adamlardan biri sayılırdı. Hicrî 65 senesinde vefat etmiştir. ● Yani cariyesinin ondan hamile kalmasına izin vermezdi. ● Buharî, 5517, 5518; Müslim, 1268, 1649. Ebu Musa’dan nakledilmiştir. ● Buharî, 4912, 5431. Hz.Âişe’den nakledilmiştir. ● Bu hadisi bulamadım. Ancak Ebu Davud’un (4034) Enes B.Mâlik’ten rivayet ettiğine göre kral Zâyezen, Resûlullah (sav) ipekten bir elbise hediye olarak göndermiş, o da karşılığında otuz üç deve vererek elbiseyi alıp öyle kabul etmişti (hadis zayıftır). Bu konuda Kenzü’l-Ummâl’de (40994-41109; 41802-41806) zikredilenlere bakınız. ● Râbia Binti İsmail El-Adeviyye El-Basriyye. Seksen sene yaşamış ve hicrî 180 senesinde vefat etmiştir.
Sayfa 35 - Tahlil Yayınları
"Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın."
Said b. Cübeyr (r.anh), Hendek Harbi'nde Medine'de idi. Olayı şöyle anlatır: Ebû Süfyan, Kureyş ve Kinanelilerle; Uyeyne b. Hisn, Gatafanlılarla; Tuleyha, Esedoğulları tarafıyla; Ebû A'ver ise Süleymoğulları ile birlikte geldiler. Kureyzaoğulları ile Allah Resûlü arasında yapılmış olan anlaşma, Kureyzalılarca tek taraflı olarak bozulmuş ve antlaşmayı bozan Kureyza Yahudileri, müşriklerin tarafına geçmişlerdi. Şu âyet onlar için nazil oldu: "O kâfir düşmanlara içeriden destek vererek hiyanet eden ehl-i kitaptan olan (Benî Kureyza'yı da) kulelerinden indirdi ve kalplerine korku saldı; neticede, bir kısmını öldürüp, diğer bir kısmını da esir aldınız." (Ahzâb, 33/26) Akabinde, Hz. Cibril beraberinde rüzgârla geldi. Efendimiz, Cibril'i görür görmez, 'Müjdeler olsun.' diye üç defa çığlık attı ve "Allah, onlara azap için rüzgâr gönderdi." dedi. Çok geçmeden, gelen rüzgâr evlerin çatılarını devirdi, kap kacakları savurdu, çadırların kazıklarını söktü ve her şeyi yerle bir etti. Neticede, hepsi başının çaresine baktı ve hızla bölgeden uzaklaştı. Allah, bu olayla ilgili olarak şu âyeti inzal buyurdu: "Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani birleşik ordular üzerinize saldırmıştı da, Biz onlara karşı, bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptığınız her şeyi görüyordu." (Ahzâb, 33/9) Hemen akabinde Allah Resûlü oradan döndü.
Sayfa 406Kitabı okudu
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
BİNGO buna benden başkası cesaret edemez
NUR RİSALELERİ’NE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM (RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne.... Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
Yahudi çocukları içinde birisi...
Bir zaman, Resûl-i Ekrem (Aleyhissalâtü Vesselâm) Hazret-i Ömer Radıyallahu Anh'a yahudi çocukları içinde birisini gösterdi. "İşte sureti!" dedi. Hazret-i Ömer (Radıyallahu Anh), "Öyle ise ben bunu öldüreceğim." dedi. Ferman etti: "Eğer bu Süfyan ve İslâm Deccalı olsa, sen öldüremezsin; eğer o olmazsa, onun suretiyle
Sayfa 395 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir: "...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Sayfa 442Kitabı okudu
126 syf.
·
Not rated
İmam-ı Gazâlî'nin bu güzel eseri büyük bir maneviyat barındırıyor...sayfa sayısı az olsa da içinde yazanları okuyup geçmek değil de okuyup anlamak için yavaş yavaş tane tane okumak gereken yerlerin altını çizip üstünden bir kez daha okumak gerekiyor ki anladıklarımızı amel edelim diye ve inşaAllah okuduklarımızı amel etmek bizlere nasip olur. eserde her ne kadar uzlet'in faydalarından yalnızlıktan bahsedilmiş olsa da bunun bir de zararlarından bahsedilmiştir. uzlet hayatını savunanlar ve savunmayanlar ayrılmıştır mezheplerin görüşleri ve bu görüşlere olan delilleri ile beraber. uzlet hayatını savunanların başında Süfyan Sevrî, İbrahim B. Edhem, Davut Taî, Fudayl B. İyad, Süleyman Havass, Yusuf B. Esbat, Huzeyfe B. Mer'aşî, Bişr-i Hafî gibi isimler yer almaktadır. uzlet hayatını savunmayanların başında ise Said B. Müseyyeb, Şa'bî, İbn Ebu Leylâ, Hişam B. Urve, İbn Şübrüme, Şurayh, Şurayk/Şerîk B. Abdullah, İbn Uyeyne, İbn Mübarek, İmam Şafiî, Ahmed B. Hanbel gibi isimler yer almaktadır. uzlet hayatını savunanların bazı görüşleri: Fudayl B. İyad şöyle der: dost istersen Allah yeter, arkadaş istersen Kur'an yeter, öğüt istersen öğüt almak bakımından ölüm yeter. Vuheyb B. Verd şöyle der: bize gelen bilgilere göre hikmet on parçadır. hikmetin onda dokuzu susmaktadır onuncusu da halktan ayrılarak yalnız yaşamaktır. yalnızlık fazilet doludur ama kalabalıklarda da hayrlar vardır.
Uzlet - Yalnızlığın Faziletleri
Uzlet - Yalnızlığın Faziletleriİmam Gazali · Çelik Yayınevi · 2011420 okunma
Geri18
90 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.