Gerçi muvaffak olmak, mesut olmak demek değildir. İnsan muvaffak olur, cemiyet içinde özlediği yerin daha üstününü bile alır da mesut olmayabilir. Servetin, iktidar ve şöhretin son haddine varmış nice insan vardır ki daima saadet dünyasının hasretiyle yanıp tutuşur. Mükellef apartmanlarda göz kamaştırıcı bir konfor ve lüks içinde yaşayan insanlar görürsün ki, bunların hepsini bir günlük saadete değiştirmeye hazırdırlar çünkü Saadet tamamıyla Gönül işidir. Ve içimizdedir. Onu kendi İçimizden başka bir yerde sanıp aramak ve saadeti sırf Servet, iktidar ve şöhrette görmek çölde serabı su zannetmektir.
Bu hayattaki en büyük mutluluk, gece başını yastığa koyduğunda yüzünde tebessüm bırakacak birinin varlığıdır. Öyle ki bu dünyanın bütün kötülüklerini tek kalemde silecek biri..
"Nereyi seversen orası senin dünyandır" der. Bazen bir şehir, bir müzik, bir şiir, belki bir kadın veya bir adam. İnsan, sevdiğini yurt edinir; bedeni başka yerlerde olsa da gönlü her daim oradadır.