"Âli Paşa'nın ölümünden dört yıl önce bir Fransız ziyaretçisiyle yaptığı konuşmayı hatırlıyorum: 'Fransa da, İngiltere de seçkin temsilciler yolluyor buraya. Seçkin ama mütehakkim. Ellerindeki bütün kuvveti düşüncelerinin emrine veriyorlar. Ama Paris'in veya Londra'nın düşüncesi İstanbul'dakilerle uyuşamıyor. Elçileri aydınlatmaya çalışıyoruz, ama boşuna. Ne yapabiliriz? Zaman kazanmak zorundayız. Siz buna sözünde durmamak diyorsunuz, biz felaketten kaçmak. Kapitülasyonlar elimizi bağlamış, elçiler memlekete bizden daha fazla hâkim. Banka açmalıymışız, Fransız mektebi, Fransız lisesi kurmalıymışız. Ne işimize yarayacak bütün bu müesseseler? Yabancılara mülkiyet hakkı tanımalıymışız. İngiltere'den daha liberal olmamız isteniyor. Bunları kabul etmek, Türkiye'yi parçalamak demek. Tereddüt gösterince suiniyet sahibisiniz diyorlar. İntihar etmek istemiyoruz, o kadar. Türkiye değişmeli, âmenna... Ama bu değişiklik kendi eserimiz olmalı, ağır ağır gerçekleşmeli. Yürümeliyiz, kabul. Acele etmeliyiz, doğru. Ama süratin de bir hududu var. Kazanları patlatmamalıyız."
Sayfa 36 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Suiniyet ve suizann...
Suiniyeti esas olarak kabul eden ve bir insanın dürüst, samimi ve namuslu olabileceğine ihtimal vermeyen bir kimseye karşı kendini müdafaa edebilmenin hazin imkansızlığı onun elini kolunu bağlamıştı.
Sayfa 36 - YKYKitabı okudu
Reklam
Dairelerdeki memurlardan daima şikayet ediyoruZ.Acaba is başına geldikleri vakit onların hepsi mi suiniyet sahibi,tembel,musfit insanlar miydi?
Nefret Ederim.
Suiniyeti esas olarak kabul eden ve bir insanın dürüst, samimi ve namuslu olabileceğine ihtimal vermeyen bir kimseye karşı kendini müdafaa edebilmenin hazin imkansızlığı onun elini kolunu bağlamıştı. (Suiniyet: Kötü niyet)
Hakkınızda hüsnüniyet dışında en küçük bir şey düşünmediğime emin olunuz,yalnız muhitin böyle olmadığını ve ekseriyetin suiniyet ile hükümler vereceğini göz önünde tutmaya mecburum
Reklam
Suiniyeti esas olarak kabul eden bir insanın dürüst, samimi ve namuslu olabileceğine ihtimal vermeyen bir kimseye karşı kendini müdafaa edebilmenin hazin imkansızlığı onun elini kolunu bağlıyordu. Suiniyet: Kötü niyet.
Dairelerdeki fena memurlardan daima şikayet ediyoruz. Acaba iş başına geldikleri vakit onların hepsi mi suiniyet sahibi, tembel, atlatıcı, müfsit insanlar mıydı?
Sayfa 81 - İnkılapKitabı okudu
256 syf.
7/10 puan verdi
Okunmalı :)
Sabahattin Ali nin romanından biri. çeşitli karakter tahlilleri insana biraz dostoyevski'nin o insanın içine sızan havasını yaşatıyor. ben inanıyorum ki sabahattin ali değil de sabahattinov aliyevski olsaydı bugün her sokakta duvarlar yazılarıyla resimleriyle süslenir, pek çok başkente büstü dikilirdi. henüz tanımlanamamış bir gizem var bazı
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172.5k okunma
#lügat
ekseriya: genellikle sarahat: belginlik mübahase: bir konu hakkında iki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşması istidat: yetenek terakki: ilerleme, yükselme, gelişme müptedi: başlayıcı inzibat: sıkı düzen/ gözaltında tutma vuzuhsuz: belirsiz suiniyet: kötü niyet muhtelit: karma müsterih: bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan muvakkat: geçici iktifa etmek: yetinmek
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.