Bütün ahlaki ve toplumsal kanunlar bunu emrediyordu. Bunun tersine gitmek birtakım toplumsal ve insanı düzenleri yıkmadan mümkün olamazdı. Hatta geç bile kalmıştı.
Bildiğim kadarıyla, annesine bir kez olsun nerede olduğunu ya da neden gittiğini sormadı; o da hiç anlatmadı. Galiba bazı öykülerin anlatılması gerekmiyordu.
Ayrıca Günseli'yi düşünerek işimi zorlaştırmamalıyım. "Düşünce:kara. El:yatkın. Zehir:gerektiği gibi. Zaman:uygun. Tam mevsimi;gören yok. Ey tabancalı adam! Bitir işini."