İnsanlar yüreğinizin dokuduğu incelikleri giyinmeden geçemezler ülkenize.
Suyu sevmeyen insanın, rüzgârı anlamayan,gökyüzünde bir bulutu olmayan insanın gidecegi uzaklık , olsa olsa kendine sızan çaresizliktir.
Reklam
Kur’an lisanında şükür kavramı verilen nimete karşılık olarak kulun gayret göstermesi ve o nimete layık olmak için çalışması anlamına gelir. Yani şükür bizim bugün söyleyegeldiğimiz gibi bir söz değil, eylemdir. Bizim sözlü olarak ifade etmeye çalıştığımız şeyin adı aslında hamddir ve hamd ile şükür birbirinden ayrı şeylerdir. Sağlığın ve bedenin şükrü ibadettir, salih ameldir. Malın şükrü sadakadır, zekattır. Bilginin şükrü nasihattır, paylaşmaktır. Bir nimete kavuşan Müslüman önce diliyle hamdini ifade etmeli ardından fiili olarak şükre koşmalıdır. Oturduğu yerde “Şükürler olsun.” demek şükür değildir hatta gerçek anlamıyla hamd bile değildir. Hamd ve şükür birbirinden ayrılmaz bir bütündür çünkü biri teori diğeri pratiktir. Biri olmadan diğeri tam manasıyla yerine gelmez.
Sayfa 70
Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. ...
Artık şu da anlaşılmış oldu ki, her nimetin şükrü, o nimeti Hak Teâlâ’nın rızası olan şeye sarf etmekle olur.
Reklam
Yanılsamalar
Susmak iyileştirmiyor yarayı Yeni yerlere varıyor eski sözler.
Bize gerekli olan yalansız bir iyilik, incitmeyen güzellik, güler yüzlü doğruluktur.
“Gecelerin uzunluğunu ben bilirim. Ben bilirim yatakların ısıtamadığı yalnızlığı.”
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.