“Acıyla yaşamak çok zor” ... ... “inanmadan yaşamak da...”
Hiçbir ayrılık gitmekle özdeş değildir. Gerçek ayrılık tam anlamıyla bir unutuşla başlar
Reklam
Şimdiyi ıskaladık mı hayalimiz de hatıramız da bir yaşama suçu olarak boynumuza asılıp duracaktır.
Ardımızda bıraktığımızı sandığımız, ikide bir önümüze geçen geçmişimiz. Ayrılıkla beslenen göğsümizdeki boşluk. Aralık kapılardaki rüzgar.
ömrüm ah benim ördükçe sökülen yakasız kolsuz hırkam..
Öğrendiği her yeni cümleyle, küçücük hayatını hem biraz daha sevip, hem de o hayattan biraz daha uzaklaşacağını, o yaşlarda hangi çocuk bilebilir ki... Haritalar, bugün bile bir giz gibi alır aklımı. Uzun kış gecelerinin masalları, şehirler yollar ırmaklar dağlar ovalar olarak, sınıfın duvarında asılı duruyordu. İlk yolculuklarımı, bu mavi sarı kahverengi yeşil işaretler arasında yaptım ben, kirpiklerimle gidip kirpilerimle gelerek.
Pdf
Reklam
Bencil gibi görünen bir serdengeçtidir yalnızlık; gider kalabalıkla yıkanır, gelir kalabalıktan yıkanır.
Herkes gülüp oynuyor Hatice Gülüp oynamayanın da Yarası yaramıza değmiyor.
Yaseminlerin sabahı
Sen bir deniz kıyısında gonca zamandın Ben eski şarkılardan eskiydim kimsesizdim İçimde dünyanın bütün akşamları Tuttum ağzının sabahına sözler söyledim Ey güzelliğin ölümden büyük yaşama gücü Yalnız ölenler unutur birbirini Seni sevmeye yeni başladım...
Sayfa 20 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Benim kıyısında saygıyla beklediğim olanak, başkalarının çiğneyip attığı bir sıradanlıktı…
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.