…Sükût dillerde süs…
Sayfa 124
Seni sukût-u hayale uğrattım.Ben sana rehber değil,ancak yoldaş olabilirdim,fakat yolu ikimizde bilmiyorduk ve birbirimize yük olmaktan,birbirimizi şaşırtmaktan başka birşey elimizden gelmiyordu.
Reklam
KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri
''Bir rüya görür gibi gözümde sevinçler var. Beyaz bir sükût işte: Kar yağıyor, kar, kar, kar; Sanırım ki uçuyor gözümde hâtıralar. Beyaz bir sükût işte: Kar yağıyor, kar, kar, kar...''
Bir rüya görür gibi gözümde sevinçler var. Beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar; Sanırım ki uçuyor gözümde hatıralar. Beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar...
Hem susmak dünya kelamından uzak durmaktı. Sükût sırlı bir halı doğru ve hatta mübarek bir hal. Lakin esas sükût hiç durmadan Hakkı söylemekti. Ve öyle edip her vakit gönlündekini diline düşürerek sükût etti Hüdâyi.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.