Fakat ne yapayım ki bir kere Pervin'in üstüne kurduğum asılsız hayali sevmişim; bu güzel hayalin kaybolmaması için onu hakiki mahiyeti içinde seyretmekten korkuyorum. Vakıa herşeyi öğrenmek istiyorum; fakat bir taraftan da sukut-u hayal korkusuyla, hakikatten kaçıyorum, sukut-u hayal korkusu ve aldanmak ihtiyacıyla kendimi avutup duruyorum; ta ki hakikat, kendi ayağıyla bana gelecek, zorla muhayyileme girecek, savurucu bir rüzgar gibi orada ne kadar asılsız ve güzel vehimleri varsa hepsini tarumar edecek, beni kendime getirecektir.