Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Evliliğe Dair
Yalnız ve huzursuzum ama " Bir emri hak vaki olsa çenemi çekecek kimse yok." diye de ömür boyu birini yanımda besleyecek değilim. O ben ölünce çenemi yerine yerleştirecek diye benim onun elli senesini çekecek halim yok.
Sayfa 20 - İletişimKitabı okuyacak
Ses acaba nedir? Kulağın duyduğu mudur, kalbin onayladığı mı?
Sayfa 62
Reklam
Hiçbir seye hayatım boyunca tahammül etmedim. Ama hayatta olmak her şeye tanık olmayı ve ses edememeyi onu beğenmem zannetti.
Sayfa 62
Çok korkanın sonunda o kadar korkulacağa uğramayacağı anlatılıyor. Ben bu durmadan korkandan da, emniyet duyandan da öyle bir yılgınım ki, o kadar çok dinledim ki, bunların en ufak bir benzerini, bir menkıbenin zerresini gittiğimde orda görürsem, vallahi cehennemin en dibinden çıkarsam Allah beni cennetine koysun. Ahret ancak hiçbir söylenen ile düşünülen ve hayal edilen ile beraber anılmayacak bir yer ise ki ben öyle umuyorum, öbür dünya denmeyi hak eder. İncirle, üzümle, zeytinle, köşkle, huri ile nehir ile ... yok. İnsan söylerken sıkılıyor, orda sıkılmak yok diyorlar bir de. O sıkılma bilmez salaklardan burada çok diyemiyorsun.
Düşüncelilik neden mahzunluğun da hemen elinden tutar, düşünce neden hep keder örtüsünün üzerine oturur ya da büsbütün üstüne çeker?
Sayfa 58
Her şeyim var diyorsun. Dünya sana verecek ne dert ne zevk bulabiliyor, dünyayı perişan ediyorsun. Gerçi iyi de ediyorsun, ama böyle yapmakla dünyanın kendisi oluyorsun.
Sayfa 55
Reklam
Evlat, evlat sen kimin kanındansın, kimin canındansın? En az benimsin, en az benim gibi olansın, üstüne üstlük benimsin, ben seni ne yapayım, senden ne yapayım, kendimi ne yapayım, sana ne katayım, güzellik çoğuldur derler, seni bu çoklukla nasıl barıştırayım, hakikatle nasıl tanıştırayım, biliyorum ne istediğimi, bana karışma ben müstakil, ayrı bir varlığım, kendime göre bir varlık planım var diyorsun, "varlık planı" sözünü de meşhur bir hocadan öğrenmişsin, yüzüme yüzüme söylüyorsun, bu sözü söyledin diye bütün plan da önüne açıldı ve dahi saçıldı zannediyorsun, kendi kendime ne olursam, ne olacaksam o olurum, hiç yorulma, beni de sıkma diyorsun, beni modernliğe itiyorsun, yani baş aşağı yuvarlıyorsun.
Sayfa 54
Koşanın, durmaksızın koşanın yeri neresiydi acaba?
Sayfa 51
Kaçmak tüm yaşamım boyun­ca asli fiilim, varlık alanım olmuştu.
Sayfa 51
Yaşamaya da, ölmeye de yazık. Bu ölüm için yaşamaya, bu yaşamak için ölmeye yazık.
Sayfa 50
Reklam
Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne taham­mülü güç şeydi. Tanrı'nın da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı ge­çirmek, o zamandan geçmek.
Sayfa 50
Bilinen yol bilinen yere çıkarmıyordu. Bilinen yola girmek aslında herhangi bir yolu ve keşfi önemsememekti. Bilinen yol, yola bile çıkmamak, evde oturmaktı.
Sayfa 48
Dünya, üzerinde sürülen bir hayat ya da bu sürülmüş ola­nın izinden gitme serencamıydı. Gidilen yol ve sürülmüş yer ne kadar belli ise talibi o kadar çok, ama gerçek talibi ve tozutulup bozulmuş izi bulup yeni iz meydana getirebi­lecek olan da o kadar azdı.
Sayfa 48
Eksiklik duymayan tamlığı nerden bulacaktı?
Sayfa 45
Anlamanın verdiği çaresiz uyuşma her yanı­mı sardı. Anlayışlı adam yumuşaklığı derler ya, bu bacak tit­remesi, kol seğirmesidir. Yüzdeki gülümseme, ah bilmeyene de söylenmez ama işte o her şeyi verip burada kalıştır, hem de kalmayı en istemeyenken.
Sayfa 43
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.