Kur'an'dan latif bir kıssa
Süleyman a.s Cinlerden, İnsanlardan ve Kuşlardan meydana gelen ordusuyla seferde nihayet mezkûr vadiye varınca Kur'an da şöyle anlatılıyor: حَتّٰٓى اِذَٓا اَتَوْا عَلٰى وَادِ النَّمْلِۙ قَالَتْ نَمْلَةٌ يَٓا اَيُّهَا النَّمْلُ ادْخُلُوا مَسَاكِنَكُمْۚ لَا يَحْطِمَنَّكُمْ سُلَيْمٰنُ وَجُنُودُهُۙ وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ ﴿١٨﴾ 18 - Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler" dedi. İnsanın bu manzara gözünün önüne geliyor gülümsüyorsunuz hemen :) Zaten sonraki ayette devamla şöyle buyuruyor: فَتَبَسَّمَ ضَاحِكًا مِنْ قَوْلِهَا Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek.. Süleyman da zaten a.s bu manzaraya tebessüm ediyor devamında güzel bir duası var. رَبِّ اَوْزِعْنٖٓى اَنْ اَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتٖٓى اَنْعَمْتَ عَلَىَّ وَعَلٰى وَالِدَىَّ وَاَنْ اَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضٰيهُ وَاَدْخِلْنٖى بِرَحْمَتِكَ فٖى عِبَادِكَ الصَّالِحٖينَ ﴿١٩﴾ 19 - "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!" Amin
LEYLEK
Bütün Mahlukat Allah'ı Zikreder...   Bütün kuşların arifi Leylektir.  Demek ki, kuşlar aleminin de, arifi cahili var. Lokman (a.s.) buyurur; ''Ey oğlum! Horoz senden daha akıllı olmasın!  O her sabah, zikir ve tesbih ediyor, sen ise, uyuyorsun!...''   Kuşlar öterken zikrederler: İmam-ı Begavi hazretleri, Kab-ül-Ahbar
Reklam
Divan
Divan
Yunus Emre Divan Aşık olan miskin olur Hak yoluna teslim olur Her ne dersen boyun tutar çare yok gönül yıkmaya S.15
Hz. Süleyman (a.s.) İle Karınca Kıssası
Kelime-i tevhîdin Allah katındaki yüksek kıymetini Hazret-i Süleyman (a.s.) ile karınca kıssası güzel ifâde eder. Kendisine Cenâb-ı Hak tarafından büyük tasarruf imkânları lûtfedilmiş olan Hazret-i Süleyman (a.s.), cinler, insanlar ve kuşlardan oluşan muhteşem ordusuyla bir mahalden geçiyordu. Orada bir karınca vâdisi vardı. Karıncaların reisi,
Yüzük Kimdeyse Süleyman Odur
Hazreti Süleyman a.s.’ın mührü bir yüzüktü ki dört köşeli bir kaşı vardı. Bu yüzüğü Cebrail a.s. Cennetten çıkarıp Allah cc.’nin emri ile Davut a.s’a getirdi. Bir köşesinde “El mülkü lillah” (Mülk Allahındır) yazıyordu. Cebrail a.s bu yüzüğü Davut a.s’a verip dedi ki : -“Ey Davut! Hak Tealadan sana bir yüzük ve on soru getirdim. Allahu Tealanın
BÖCEĞİN RIZKI
Hazret-i Süleymân (a.s.) bir gün, deniz kenârında oturmuşlar idi. Bir karıncanın geldiğini gördü. Ağzında bir yeşil yaprak tutardı. Deniz kenârına ulaştı. Sudan bir kurbağa çıkdı. O yaprağı karıncadan alıp, denize döndü. Karınca geri döndü. Karıncadan sordular ki, - Bunun hikmeti nedir. Karınca cevâb verdi ki, -Bu deryânın ortasında,
Reklam
Süleyman (a.s.) ile Karınca
Bir gün Süleyman Peygamber (a.s) bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar. Karınca da,  "Bir buğday tanesi yerim" diye cevap verir. Cevabın doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber (a.s) karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyarak hava alacak şekilde şişeyi kapatır. Ondan sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmıştır. Kendi kendine meraklanır. Acaba neden yemedi? Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s) karıncaya buğday tanesini tamamen neden yemediğini sorar. Karınca da,  "Daha önce benim yiyeceğimi yüce Allah (c.c) verirdi. Ben de O'na güvenerek bir buğday tanesini tamam olarak yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu aciz bir insandır diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin. O yüzden de bir yıllık yiyeceğimin yarısını yiyerek, diğer yarısını da ertesi yıla bıraktım" diye cevap verdi. Yüce Allah (c.c) cümlemizi kul kapısına baktırmaktan korusun, amin...
Hayırlı Cumalar
KARINCA İLE HZ. SÜLEYMAN (a.s) Bir gün Süleyman Peygamber (a.s) bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar.  Karınca da,  "Bir buğday tanesi yerim" diye cevap verir.  Cevabın doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber (a.s) karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyarak hava alacak şekilde şişeyi kapatır. Ondan sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmıştır. Kendi kendine meraklanır. Acaba neden yemedi? Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s) karıncaya buğday tanesini tamamen neden yemediğini sorar.  Karınca da,  "Daha önce benim yiyeceğimi yüce Allah (c.c) verirdi. Ben de O'na güvenerek bir buğday tanesini tamam olarak yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu aciz bir insandır diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin. O yüzden de bir yıllık yiyeceğimin yarısını yiyerek, diğer yarısını da ertesi yıla bıraktım" diye cevap verdi. Allah (c.c) cümlemizi kul kapısına baktırmaktan korusun, ömrümüzün kalan kısmını geçen kısmından hayırlı eylesin inşallah herkese hayırlı cumalar..
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.