‘’ Köyleri büyütürken şehirlerin küçülmesine de o kadar ehemmiyet vermek icap eder. Eski Başbakan Süleyman Demirel, İstanbul’la İzmit arasında beş on yıl sonra tek bir şehir vücuda geleceğini müjde gibi haber vermişti. Halbuki bu bir felâket haberiydi.’’
Demirel, Mustafa İnan'ın öğrencisiydi ve hocasına da çok saygısı vardı. Yanımızdaki masada kardeşi Şevket Demirel ile oturuyordu. Bizi çağırdılar, birlikte yemeğe başladık. O günlerde Demirel, Devlet Su İşleri'nden ayrılmıştı, müteahhitlik yapıyordu. Siyasete atılacağı söyleniyordu. Mustafa Bey birden eski öğrencisine sordu: "Yahu Süleyman, duydum ki sen siyasete atılacakmışsın. Sakın ha. Ben seni akıllı bir adam bilirim." Demirel gülümsedi: "Böyle bir şeyi benden umar mısınız hocam?"
Reklam
346 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Kitabı okumaya başladığım andan itibaren, her sayfasında neden Fakir Baykurt okumaya bu kadar geç kaldım sorusunu soruyorum kendime.Kurgusu ve anlatımı bakımından okuduğum en ilginç kitaptı.Olaylar; yaşam tarzları, inanışları ve değerleri farklı 11 kişi tarafından kendi üslup ve ruh hallerine göre anlatılıyor. Köy halkının o yörenin şivesi ile konuşturulması,İngilizce kelimelerin Türkçe okunuşları ile yazılması romanı eğlenceli kılmış. Ankara'nın Dökülcek Köyünde 13 yaşındaki Yaşar'in kekliğinden yola çıkarak ;ABD Emperyalizmi, insanların para uğruna değerlerinden vazgeçisleri,Köylü -köylü ve Köylü -Kentli çatışması,adam kayirmacilik, adaletsizlik çok çarpıcı şekilde dile getirilmiş. Ayrıca dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ve Başbakanı Süleyman Demirel'in isim verilerek eleştirilmesi romanın gerçekliğini artırmış. Yazar ;tüm kitapları okunacak yazar olarak listemde yerini aldı.Edebiyatta şive olmaz ,argo kelime hiç kullanılmaz diyenler hariç herkesin okumasını tavsiye ederim. İyi okumalar
Keklik
KeklikFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 2008451 okunma
''Bence Boşnaklar bugün hala ayakta durabiliyorsa bunu Süleyman Demirel'e de borçlular,'' dedi gazeteci kadın. ''Demirel, PKK'dan ele geçirilen silahlar tükenir tükenmez, bu sefer gidip İran'ın, Pakistan'ın ve Malezya'nın kapısını çaldı. Onlardan Boşnaklar için silah istedi. Malezya bilgisayar ve teknik, Pakistan roket, İran da silah yardımında bulundu. Fakat daha sonra İran, Türkiye üzerinden yaptığı yardımları kesti.'' ''Neden?'' ''Çünkü bu yardım olayında Türkiye'nin adının ön plana çıkmasından dolayı İranlılar son derece rahatsız olmuşlardı. Türkiye üzerinden Boşnaklara silah göndermeyi kestiler, kendileri doğrudan yardım yapmaya başladılar. Bugünlerde ise Saraybosna'daki İranlı yetkililer, Boşnak halkına kendi mezheplerinin propagandasını yapıyor.'' ''Nasıl?'' ''İranlı yetkililer savaş mağduru Boşnaklara yiyecek yardımında bulunuyor. Boşnak kadınların başlarını örtmeleri karşılığında onlara nohut, kocalarını ya da erkek çocuklarını camiye getirmeleri karşılığında da et veriyormuş.'' Bir anda tüylerim diken diken oldu. ''İnsanların içine düştükleri aciz durumdan faydalanmaya çalışmak ne korkunç bir şey,'' dedim.
Sayfa 224 - 223. ve 224. Sayfalar
Isparta / Süleyman Demirel Üniversitesi'nde kitap fuarı var arkadaşlar. İlgilenenlere duyurulur. Yer : Doğu Kampüsü Konser Alanı ( Kütüphane Önü )
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.