Namazın, kulun Yaratıcısı ile aracısız ve vasıtasız buluşma ve konuşma niteliğini taşıdığı göz önünde bulundurulursa, eşsiz bir İlâhî lütuf olduğu anlaşılmış olur.
Kainattaki baş döndürücü değişikliklerin maksat ve gayesinin, “Necisin?Nereden geliyorsun?Nereye gidiyorsun?” suallerinin cevaplarında gizli bulunduğunu beyan eden Bediüzzaman...
Her varlığın en önemli varlık sebebi, üzerindeki sanat ve hikmet eserlerini ve nakışlarını Şâhid-i Ezelî olan Allah’ın nazarına resmî geçit tarzında arz etmektir.
Namaz insanı kötülüklerden alıkoyar. Çünkü, namazla günde beş defa Allah’ın huzurunda olduğunu hisseden insan, Allah’ın haram kıldığı şeylerden uzaklaşmak için de kendinde güç bulur.
Bediüzzaman’ın ifadesiyle kast, şuur ve iradeyi gösteren hikmet perdesi bütün kainatı kaplamış ve üstüne, lütfu, süslemeyi,güzelleştirmeyi ve ihsânı gösteren inâyet(iyilik) perdesi serilmiştir.