144 syf.
·
Puan vermedi
Söyle Margos Nerelisen?..
"Migirdiç Margosyan, Ermenilerin kavaragan kraganutyun dedikleri ve Türkçe'ye 'köy edebiyatı" veya 'taşra edebiyatı' olarak çevrilebilecek bir ekolün yaşayan son temsilcisi olarak adlandırılagelmiştir." Ermeni taşra edebiyatı olarak adlandırılan bu türü çok severim ama sadece yazarların ulusal kimlik farkından dolayı böyle bir
Söyle Margos Nerelisen?
Söyle Margos Nerelisen?Mıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2011243 okunma
Süleyman Nazif diyor ki :
"Türkçe,milletimizin iskeletidir."Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığını devam ettiremez.
Sayfa 10 - Yakın Plan - 3.Baskı
Reklam
Türkçe, bizim varlık sebebimizdir. Diyarbakır'ın vatansever evlâdı Süleyman Nazif diyor ki: "Türkçe, milletimizin iskeletidir." Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığını devam ettiremez.
Süleyman Nazif diyor ki: "Türkçe, milletimizin iskeletidir." Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığını devam ettiremez.
Süleyman Nazif diyor ki: "Türkçe, milletimizin iskeletidir." Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığınındevam ettiremez.
Dizi sektörünün "Ülkücü" Düşmanlığı Alıntı: Nedir bu ülkücülerin Dizilerden çektiği! Yakın zamana kadar Türk sinemasındaki din adamı, hacı ve hoca tipleriüfürükçü, sahtekâr ve yobaz olarak resmedilirdi. Bu klişeden vazgeçilmiş olsa da'peşin hükümlülük' sağcı ve ülkücü karakterler için sürüyor. Dönem dizilerinde
Reklam
(Süleyman Nazif) diyor ki: — Mehmet Akif güzel olmak şartıyla her eseri sever, şekil ve mevzuu ne olursa olsun. (Fuzuli) nin Gazeliyatı gibi, (Muhteşem-i Kaşani)nin Mersiyesi, (Alfons Dode) nin (Cak) ı, (Safo) su gibi, Abdulhak Hamid’in bir (Sefilenin Hasbihali) onu müteessir etmekte hem kudret ve yekahenktir. Heccav-ı binazir (Eşref) merhumun müstehcenatını bile aşk-ı sanatla takdir ettiğini biddefeat gördüm... — Mehmet Akif bir eseri sevmek için onda, meslek ve mektep noktasından tetkik ve intihap etmeksizin, alel’itlak güzellik aramaktadır. Nasıl ki (Viktor Hugo) yı da pek ziyade beğenir. — Şairlerimizden (Nedim) i de çok sever. — (Nef i) yi sevmez... — Mehmet Akif ihtimal ki sanat yalnız sanat içindir düsturuna verilmek istenilen vüsat ve mutlakıyeti biraz tahdit, biraz takyit etmek isteyenlerdendir. — Hala o fikirdeyim ki takva ile sanat ve mürebbi ile münekkit biri birinden büsbütün ayrı şeylerdir. Biz ileride Mehmet Akif’in yazılarını tetkik ederken göreceğiz ki ≪Safahat≫ şairi de her yerde bu kayd ile mukayyet bulunmuyor. Ahlaksızlığı takbih etmesi onu çirkin bulduğundandır.
MEHMET AKİF VE ARUZ Rahmetli Mehmet Akif hakkında edip ve şairlerin ittifak ettikleri bir nokta da onun aruz üzerindeki mutlak hâkimiyetidir. Şimdiye kadar aruz vezniyle şiir yazan Hiçbir şairimiz üstadın o vezindeki kat’i saltanatına eremedi. (Süleyman Nazif) merhum diyor k i : ≪Zebur sahibi Peygamber Davud Aleyhisselamın yedi icazında
Türkçe, bizim varlık sebebimizdir. Diyarbakır’ın vatansever evlâdı Süleyman Nazif diyor ki:“Türkçe, milletimizin iskeletidir.” Nasıl iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığını devam ettiremez.
Sayfa 10
Süleyman Nazif diyor ki:
Sen bugün, yarın ne olursan ol, fakat unutma- ki o şehitlerin ebedî bir yetimisin.. Bu din, bu dev­let, bu vatan gibi, bu gayz, bu kin, bu intikam da onların sana mübarek bir mirasıdır!. Dünyada bir Rusya ve bir Rus kaldıkça, bu hakkına ve bu vazi­fene hürmet et: Hakkın öldürmek, vazifen gerekirse derhal öl­mektir, Türk oğlu!.. Irkına, vatanına, târihine ihanet etmiş olan kim­selerin hiçbirini Unutma, Türk oğlu!, Unutma ve af­fetme!.
Reklam
"çıkdım semevâta hâk-ber-ser indim semevât ile berâber" beytini okuyan süleyman nazif'e, tevfik fikret "bu iki mısrada hamid bir lisan hatasını, ne kadar şiddetle, iki defa tekrar ediyor." süleyman nazif durgunlaşınca "ne gibi?" diye soruyor. tevfik fikret ise "semâvât, arabî bir ism-i cemi'dir, semevât şeklinde tahfif edilemez" diyor. süleyman nazif gibi çok iyi lisan ve kavaid bildiği halde hamid hayranlığından lisan yanlışına dikkat etmeğe vakit bulamamış. bunun üzerine yahya kemal diyor ki: "çıkdım eflâke hâk-ber-ser indim eflâk ile berâber" demeliydi mamafih bu takdirde, bu beyit ancak lisanen doğru olur, şiir zevki bakımından iyi bir şey olmaz. yani zevksizce bir tumturak olur. semevât kelimesinin varlığını; kaba saba tumturak, uydurma büyüklüğün, sahte bir felsefe tablosunun ifadesidir diyerek açıklıyor. tam arkadaş olunacak adammış. hamid için en büyük kötülüğü onu pohpohlayıp duran dini bütün meftunları yaptı diye anlatıyor.
Süleyman Nazif diyor ki:
Süleyman Askerî, vatanı için,vatanından başka her şeyini isteyerek ve gülerek fedâ etmiş bir dava adamıdır.
Balkan Harbi’nden sonra, felâketin verdiği dehşete, memleketin istikbali için bütün benizleri sarartan endişeler de karışınca, hasta adama her biri kurtarıcı birer deva koşturmak derdine düşen fikir sahipleri arasında bütün meseleleri ortaya döken münakaşalar başgöstermişti: Türk tarihi Sultan Osman’dan mı başlar, daha evvelden mi? Timurlenk
Türkçe, bizim varlık sebebimizdir. Diyarbakır'ın vatansever evladı Süleyman Nazif diyor ki: "Türkçe, milletimizin iskeletidir." Nasıl, iskeletsiz bir adam ayakta duramazsa dilsiz bir millet de varlığını devam ettiremez.
Yurttaşın biri gelip Mehmet Akif Ersoya diyor ki;Üstad sizce de at nalı uğurlu mudur? Mehmet Akif cevap veremeden Süleyman Nazif atılıyor;Sanmıyorum öyle olsa her atta bundan dört adet olduğu halde her Allah'ın günü kirbaçlanıp durmazdılar.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.